bulunduğu yere neşe getiren, buruş buruş elleriyle eşşek kadar insanları şaklabana çevirebilen ve henüz dünyanın kötülüklerinden habersiz insan yavrusu.
dünyada ki en masum , en çaresiz , en şirin canlı.tek yaptığı emmek , ağlamak , altını pisletmek , gaz çıkarmak ve bu böööyyle dejavu misali aylarca gidiyo.
anne ile biyolojik bağı henüz kopmuş kendi başına yaşamaya başlayacak olan ve annesinin kanından karşıladığı oksijeni kendi akciğerleriyle temin etmeye başlaması ve oksijenin ilk defa akcigerle temasından dolayı yanma etkisi yapması ile aglayacak olan insan yavrusudur kaba tabirle.
ayrıca ebelerin popoyo vurma hareketine maruz kalırlar bir nevi solunumu başlatmak için yapılan harekettir popoyo vurmak marşa basmak gibi bir şey yani.
miniminnacık şeker şey. o kadr küçük ve savunmasıdır ki bir yerine bir şey olcak diye dokunmaya korkarsınız. başından ayrılmayı hiç istemezsiniz. esnerken küçücük ağzını açışını hayranlıkla izlersiniz. o kadar huzurlu uyur ki onun yerinde olabilmek için her şeyi verirsiniz. yeter artık büyüsün diye özlem duyarsınız. size ihtiyacı olduğunu bildiğiniz için mutlu olursunuz. parmağınızı ellerinin içinde sımsıkı tutarken hafif bir öpücük kondurursunuz pembemsi ellerine. minicik ayaklarına, yüzündeki saflığa, giydiği cicili bicili kıyafetlere bakarsınız ve kendinizi mutlu hissedersiniz. o bu dünyada saflığını koruyan tek canlıdır. sürekli üzerine titrersiniz. o sizin her şeyinizdir.
daha hiç hayal kırıklığı yaşamamış, "keşke" dememiş, hiçkimse tarafından yarı yolda bırakılmamış, kızmamış ve cok büyük bir ihtimalle bunların çoğunu yaşayarak öğrenecek olan, minik ellere sahip, bakıldığında insana umut veren saf, savunmasız varlık.
kimilerinin sahip olmak icin yillarca ugrastigi, ugruna can verdigi, kimilerinin ise cop konteynirina yada tuvalete birakip kurtuldugu kucuk melek gibi birsey.