ne kadar kara kuru ve birbirine benzer görünseler de, dünyadaki hiç bir coğrafyada eşi benzeri yoktur kokularının.içinize çekersiniz , göğsünüze yatırırsınız, kainatın mucizesine bir kez daha, daha büyük inançla bağlanırsınız.
cici bici bir şeydir. gözlerini açamıyordur, elleri yumuk yumuktur, derisi buruşuktur, kolu bacağı kafası her yeri yumuşacıktır; elinde kalacağından ya da bıngıldağının çökeceğinden korkarsın. geceleri gidip o mışıl mışıl uyuyan tazecik bebeğin nefesini dinlersin, huzur bulursun. zamanla meleklere gülmeye falan da başlayacaktır. candır can.
herkes kokusundan, yumuk yumuk ellerinden falan bahsederler de o ne ya buruş buruş, kıpkırmızı, üstünde beyaz gibi sarı gibi plesanta sıvısı falan... işte çirkince bişi.
ammaa...
o şişliği attılar mı da üzerlerinden oy oy gelsin o süt kokuları, yumuk yumuk elleri, fındık burunları, fıldır fıldır gözleri...
sabidir, tertemizdir, hayata gözlerini açalı birkaç saniye olmuş küçük insandır.
doğarken ağlıyor madem, ölürken gülsün. hepimiz için geçerlidir.
buraya yazı yazan herkes, tüm insan ve hayvan alemi yaşamıştır.
insana yaşama sevinci ve umut verir.
masumiyeti, elleri, ayakları muhteşemdir.
uzun süre seyredersiniz.
sanki siz de yeniden doğarsınız.*
yüzündeki huzuru sizi de rahatlatır.
yanına kıvrılır yatarsınız.
sevimli doğmamışsa annesi tarafından reddedilmesi mümkün olan bebektir. evet ben.
5 kilo doğmuşum ve çok çirkinmişim. hemşire anneme vermek istememiş bu kadar güzel kadından bu bebek?! bi yanlışlık olmalı diye düşünmüş. lakin yanlışlık falan yok işte. köpek yavrusuna benzeyen beni anneme vermiş. annem vazallı ağlaya ağlaya bir hal olmuş. sonra sevmiş beni ama biliyon mu sözlük?
her şeyin ilkine adım adım şahit olacağınız varlıktır.terledikçe güzel kokar bu bünye.yıkadığınızda kendi kokusunun yerini aldığı şampuan kokusu gitsin de kendi kokusu gelsin diye bir an önce terlesin istersiniz. o ana kadar ne yaşadıysanız ve ne önemliyse değerini yitirir. onunla karşılaştığınız anda o sizin "tek gerçeğiniz" olur çıkar.