baykal döneminden sonra kemal abimiz'in dilinden düşürmediği "yeni chp" muammasının şok eden icraatidir.
tabii burada türk muhaliflerinin ne kadar riyakar oldukları da kabak gibi su yüzüne çıkmıştır.
efendim sosyalist enternasyonel adlı oluşum, geçen seneye kadar chp'yi ihrac edecekti. hemide faşizm suçlaması ile. ve aşağı yukarı 1 sene geçti. kemal kılıçdaroğlu bu örgüte genel başkan yardımcısı oldu.
ilk önce şöyle bir durduk. "allah allaaaah, ne verdiler acaba" dedik. o sıralarda chp vekillerinin apaydın şovu gerçekleşti. önemsenmedi pek. başkan yardımcılığı alınmasıyla da pek alaka kurulmadı sosyal ve ulusal medyada.
ve işte o merak ettiğimiz "ne verdi" sorusuna cevap bulduk. çok şükür. sosyalist enternasyonel, güney afrika'da bir toplantı yapıyor. doğal olarak gandimiz kemalimiz de toplantıya katılıyor başkan yardımcısı ünvanı ile. bu toplantının sonuç bildirisinde "Barış, sürdürülebilirlik ve işbirliği" şeklinde bir altbaşlık var. o başlıkta deniliyor ki; "israil ve Filistin sorununa benzeyen Kürt sorununa çok taraflı çözüm gerekiyor. Irak, iran, Türkiye, Suriye ve Kürt halkı ile BM ve uluslararası kuruluşlar çözüm için çok taraflı çalışmalı. Kürt sorununun çözümü, hakların korunması, Kürt halkının güvenlik ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik özel çalışma grubunun uluslararası yasalara göre yeniden kurulmasına Sosyalist Enternasyonal Kongresi'nce karar verilmiştir.".
evet, göz bebeyimiz, beybimiz, gamdimiz kemal abi bu bildiriye imzasını atıyor. bu ne edepsizlik ulan? "israil filistin sorununa benzeyen kürt sorunu...". yok ebenin amı afedersin. ve bu bildiriye kılıçdaroğlu imzasının atılması için partinin oy çokluğu ile bildiriyi kabul etmesi gerekiyor. yani mesele sadece kemal'de bitmiyor. partinin de bok yemesi.
şimdi bunları neden yazıyoruz? biz chp'nin ülke hayrına bir halt edemeyeceğini zaten biliyoruz.
hatta şu günkü iktidara muhalefet olan herkes biliyor.
hatta onlar, muhalefet partisi olmayı başarı da sayıyor.
hatta onlar, cephane patlamasını duyar duymaz akıllarına 3 cümle getiriyorlar.
birisi; "ailelerine allah sabır versin" faslı.
diğeri; "akp istifa".
sonuncusu; "akp'ye oy verenler/verecekler vatan hainidir".
merak ettim onlar hainse sen nesin?
hatta onlar, beyinlerini birazcık kullanıp da şehidlerin şırnak'tan getirilemeyeceğini görmek de istemiyorlar. inana inana buna inanıyorlar.
ve muhalefet olmak için sineğin yağını çıkartan onlar, bu kadar bariz ihaneti görmezden gelebiliyorlar.
chp statükosunun türk ulusalcılığı ile memleketin anasını ağlattığı yetmezmiş gibi şimdi de kürt ulusalcılığına bürünmesi ile vuku bulan hain tuzaktır.
bildiride yeralan şu paragrafa dikkatlerinizi çekmek istiyorum;
israil ve Filistin sorununa benzeyen Kürt sorununa çok taraflı çözüm gerekiyor. Irak, iran, Türkiye, Suriye ve Kürt halkı ile BM ve uluslararası kuruluşlar çözüm için çok taraflı çalışmalı. Kürt sorununun çözümü, hakların korunması, Kürt halkının güvenlik ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik özel çalışma grubunun uluslararası yasalara göre yeniden kurulmasına Sosyalist Enternasyonal Kongresince karar verilmiştir.
bdp nin bile cesaret edemeyeceği türden bir yaklaşımı chp güle oynaya imzalamıştır.
-bizde gider heparımıza atarız oyumuzudur yeniden türk ulusalclığına devam etmek için-biz parti kuarız gerekirse zaten hepsi haklıymış heparlıların oylar bölünmezsin vatan mı bölünsün derken-seçimlerden önce yazdıklarında...
zaten geleneğimiz kuvvacıdır-bizim...
tayyip'in attan düşmesi kadar reaksiyon alamamış rezalettir.
şimdi "bu sene yazlar çok sıcaktı, memnun musunuz %50" ayarında politik zeka yarıştıran beyinsizler; neredesiniz?
türkiye'de 4 kişiden birisi bu bölücü bildirinin altına imza attı. neredesiniz?