O zor günler solan güller eskidendi. Geçti!
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti esti. Geçti!
Geriye sadece yarım yarım sevgiler,
Yüzüme inceden uzun uzun çizgiler..
Öznesi kalan süresi kalan cümleler
Yalan dolan cümleler kaldı
Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de
Bu böyle...
aşkın bitmesi.. bir anlık ya da bir günlük bir durum değildir. bir birikimi vardır, bir dolma ve bir de taşma noktası vardır. her şeyi alırsınız içinize, her şey, alırsınız. son damla geldiğinde önce şöyle bir dalgalanır içiniz.. 'nasıl?' nidaları yükselir kalbinizden.. sonra gözyaşı olur akmaya başlar. son damlayı eklemeden öncekinden daha da az olana kadar, içiniz kuruyana kadar akar gözyaşları.. kuraklık vardır sonrasında, esen her rüzgarda geçmişin tozları kum kum olur cildinize batar.. acıtmaz ama hissedersiniz. çok acıtmaz ama algılarsınız.. geri çekilip kuraklığınıza bakarsınız.. evet. aşk sahiden de bitmiştir. ve geriye ne 'o' gelmeden önceki ortalama yeşillik, ne de onunla birlikteyken ki cennet bahçesi kalır.. aşk biter.. perde kapanır..
aynaya baktıgında baska birini görmek gibidir. iliski bitmistir ve aynaya bakarken eski biz'i hatırlatır insana. ama o insan gitmistir ve yerine aynı bedende baska bir insan gelmistir.cünkü eski biz bitmistir. uzaklara dalarken kendini kaybedip nerede oldugunu anımsayamamaktır bazende. fazlasıyla can sıkar, manevi acıyı yüreklerin en derinliklerinde hissettirir.
sabahın köründe,hem de pazar pazar,onu msnde görebilme umuduyla uyanıp, göremeyince uludagsozluk'e girmek gibi bir etkisi de olabiliyor. diş çektirdiğinizde dilinizin sürekli o boşluğa gitmesi gibi... *