o kişiye güvnemeye çalışmaktan, o insana hayatımı özetlemekten, o insanın, özetin içindeki kırılgan noktalardan beni vurmasından, güven duygumun körelmesinden ve bu kısır döngüden o kadar çok yoruldum ki, artık yeni bir insanla tanışmaya tenezzül bile etmiyorum..
Bu bahsettiğim yüzeysel tanışıklıklar değil.. Birbirini en iyi anlamanın yolu, birlikte "derinlere" inebilmektir.. O derinliklere ne zaman insek, karşımdaki kişi beni o derinliklerde bıraktı.. Ben de boğulmamak için yüzeye çıkarken vurgun yedim her seferinde.. Artık oksijenim kalmadı be balım..