An itibarı ile 72 gün olmuş. Ankara'dan izmir'e işim gereği taşındım. Bütün dostlarım, arkadaşlarım ve ailem ise Ankara'da. Haftanın 6 günü çalışıyorsun gün içinde konuşacak sohbet edecek insan yine iyi kötü oluyor da.. Akşam saat 6 dan uykuya kadar olan süreç içerisinde, ve pazar günleri sanki cenaze evinde gibiyim. Kendi cenaze evim. 7 8 seneye yakındır televizyon izlemezdim şimdi ise televizyon karşısında uyuyakalan memurlara dönmüş gibi hissediyorum kendimi. Bazen kendime de acımıyor değilim. Ama elden ne gelir ki? Artık insanlara güvenemez olmuşuz veya insanlardan ne gördüysem artık insanlara hemen ısınamıyorum eskisi gibi. Alışıyorum sanki zaman geçtikçe bu duruma.
ya bak şimdi. insan aslında basit yaşamı olan bi varlık.
yaşadığın yerde, ihtiyaclarını giderebileceğin dükkanlar, biraz kalabalık, bi kaç arkadaş ve ortalama bir evin varsa gerisine alışırsın.
hatta biraz kalınca bağlanırsın bile.
'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
boşuna bunca yıl tükettiğim bu ülkede.'
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın.
Bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın,
aynı mahallede kocayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda.
Başka bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir bütün yeryüzünü de.
Hayattaki en zor şeylerden biri olarak tanımlayabilirim. Bilmediğin bir çok yer, tanımadığın onca insan, benimsemek istemediğin farklı farklı kültürler..
şu an içinde bulunduğum durumdur. tam kesin değil ama izmir e taşınacağız ailecek benim için nasıl bir etki yaratacak çabuk alışabilecek miyim bilemediğim durumdur.
Hele birde 5 gün önce haritada gösteremeyeceğiniz bir şehir ise oyyyşşş yapraklara yan bastınız demektir hemde sonbaharın o gür ve ıslak yapraklarına bastınız demektir.
yepyeni bir şehir, yeni bir düzen, tanışılan yeni insanlar, gidilecek yeni yerler, yürünecek yeni sokaklar vs. vs. demektir.
düşünmek bile heyecanlandırıyor beni.
--spoiler--
Ertesi gün Bursa'ya döndüm, bir gün sonra iş başı yapmam gerekiyordu. Yolda bir mobilyacıya, bir de beyaz eşya dükkanına uğradım, oradan da diğer eksikleri tamamlayarak eve geldim, mobilyaları istediğim rengi olmadığı için ertesi gün getireceklerini söyleyerek, sadece halıyı getirdiler. Beyaz eşyacı daha pratikti, hemen herşeyi yolladı, montajı yaptı, hatta digiturk'u bile kurdu. digiturk yalnız yaşayan kişinin afyonuydu.
--spoiler--
[ Sözlük'te bulunan "Neden Evlenmedim" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte yaz başında aynı isim ile basılacak. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]