sevgilisinden yeni ayrılmış olan bir çok kişinin düştüğü durumdur.
bazıları bir ilişki bittiğinde direkt onun yaralarını sarmak için bir başka birine atlamayı düşünür ve öyle yapar; ancak başlıkta da bahsi geçen kesim tekrar aynı bokları yaşamamak için bir süre elini ayağını çeker o işlerden.
çoğu zaman hoştur. gardiyan kılıklı bir sevgiliden ayrıldıysa, daha hoştur. fakat boşta kalınan süre uzadıkça kabak tadı vermeye başlayabilir.
bazıları da ayrılır ayrılmaz yeni bir ilişki istemek zorundadır. çünkü son şans gözüyle bakıp güvendiği kız onu aylardır başkasıyla aldatmasına rağmen geri döner umuduyla onunla konuşmayı kesmemesi ve en son 4-5 ay sonrasında gece yine meşgul çalan bir sevgili telefonu, onu zorla sildirme kararı verdirir size. ve ertesinde o boşluğu doldurmak, kalpteki yarayı belki dindirmek için yeni bir sevgiliye yepyeni bir güvenle sarılma ihtiyacı duyarsınız.
Bir önceki ilişkinin yorgunluğundan kaynaklanmaktadır. Bu süreci akıllı adımlarla geçirmek gerekir zira birçok hata, kısa süreli birliktelikler bu dönemde yapılmaktadır.
olur ki biten bir ilişkinin ardından ruhunuzu dinlendirmeye alın. çünkü o boşlukta size iki güzel söz söyliyip etkileyen insanın hatalarını görmezden gelebilirsiniz. ve bu bir süre sonra patlak verir. yine yeni bir ilişkiyi bitirmek zorunda kalırsınız. hayatımıza aldığımız insanlar inanın iki günlük te olsa bizi yaralamak isterse yaralar. ne gerek var? seçiçi, araştırıcı, ve gözlemci olmak en iyisidir. ciddi bir ilişki isteyen insan için..
ruhunun dinlenmesi gerektiğini ancak yeni bi ilişki yaşayabileceğin bi insan karşına çıktığında farkedersin.
uzun süreli bi ilişkim bitmişti. kendimi yakın hissettiğim, kendim gibi gördüğüm bi adamın zorla hayatına girdim. tepeden inme.
daha önce sadece bi 'merhaba'mız vardı. sesini bile tam duymamıştım. ama inanılmaz bi ruh benzerliği vardı. bu beni çekti.
görüştüm kendisiyle. hissettiğim gibi bi adamdı, çok nazik ve asil biriydi. akrep burcuydu(ki benim dünya üzerinde en çok çekici bulduğum erkekler akreplerden çıkar genellikle) bi de üstüne aynı gün doğmuştuk. basit ama hoş bi ayrıntı.
ama ne yazık ki hayatımdan daha öncesinde çıkan uzun süreli beraber olduğum adamı onunla görüştükten sonra hergün düşünmeye ve onu düşündükçe de ağlamaya başladım. ve kendi kendime o klasik cümleyi söyledim ''karşımdaki adam benim ruh ikizim bile olsa kendimi yeni bir ilişkiye hazır hissetmiyorum.''
(bkz: olur öyle bazen)
başladığınız her ilişkinin bitişi aldatılmak olmuşsa ve suçunuzun sadece iki ayağınızın arasını açmamak olduğunu farketmişseniz yeni bir ilişkiye hazır değilsinizdir ve muhtemelen de hiç hissetmeyeceksinizdir.
talibi; naz yapmak ve bekletmek suretiyle kaçırmaya iten olaydır.
ne zaman talibim olsa kendimi ilişkiye hazır hissetmiyorum, ama ne zaman ki kimse benle ilgilenmemeye başlıyor o zaman bir yusuf yusuf olma durumuyla karşıma anlaşabildiğim biri çıkınca söz sevgili olacağım bekletmeyeceğim temennileri oluşuyor. fakat yeni bir taliple karşı karşıya kalındığında da kim uğraşacak şimdi ilişkiyle ben hazır değilim ilişkiye falan diyorsunuz ve hayat aynı bu döngüde gidiyor.
tabi bu kısır döngüyü durdurabilecek birilerinin olması tek temennimiz.
Elliyorlarmış filan... Hemen de sırnaşıyorsun dur azcık, daha seni tanımıyorum. Bu ne coşku böyle?
Şimdi anacım ilişkilerin derdi tasası bitmiyor ya. için belki istiyor da, sonra diyorsun çek Mastor çek dalgana bak. Başa bela mı alacaksın Allah korusun?
Daha bismillah ilk gördüklerinde istiyorlar yumyumyum.
Biz, allah yolundayız. Bizim tek bildiğimiz, tofita yumiyum.