Şu an düşünmediğim bir şeydir. Çünkü korkmak değil ama biraz çekiniyor gibiyim.Böyle bir his ki sanki hayatımda böyle bir şeyin yeri yok,uzun bir süre olmayacak gibi.
bunu söyleyebilmek için eski bir ilişkinin bitmiş olması gerekiyor. bu da demek oluyor ki ince eleyip sık dokuduktan sonra karar vermeli, aynı hataları tekrarlamamalı. yeni bir ilişkiye başlamak beraberinde pek çok sorumluluk ve başka başka tecrübeler getireceği için hem bir şans hem bir stres kaynağı hem de bir belirsizlik yumağıdır.
Belirli bir dönemi atlattıktan sonra pek de kolay olmayan başlangıçtır. Geçmişte biriktirdiği kötü anıların üzerini örtemeyen insanlar için ise pek de mümkün görünmeyendir.
ülkemizde ilişkinin adını koymak diye bir hastalık var ki çok vahim.
hep bir ciddiyet kaygısı, kaybetme korkusu ve bir an önce sahiplenme güdüsü. bu sebeple söz olsun , yüzük olsun aman efendim ailelerin bilgisi olsun şeklinde söylemlerle ilişki iyiden iyiye monotonlaşır ve sıkar. bu durumun ileriyi düşünen ilişkiler için geçerli olduğunu düşünürsek aslında mantıksız olmadığını da anlarız. püf nokta ise ısrarcı olmamak biraz olsun oluruna bırakmayı denemektir. sonuç olarak sen ne yaparsan yap yine her şey olacağına varır. yani gerçekçi olalım ateist ol ya da dinci, bir düzen var ve yazılmış senaryo. oyuncuyuz işte amına koyduğumun dünyasında yazılanı oynuyoruz.
olayı biraz daha ılımlı ilişkilerde ele alırsak yani gelecek planları olmadan düzenli bir ilişki için. şimdi çiftler beraberken oldukça iyi anlaşabiliyorken; beraber yiyip içmeleri , gezmeleri, seks hayatları vs çok ideal ve eğlenceli ise illa bir kalıba oturmak gerekmez. sonuç olarak kalbi hisler çok farklıdır. kişi seninle vakit geçirmekten çok zevk alır ama duygusal bir şeyler hissedemez. bu hissizlik değildir onu senden uzaklaştıran. asıl soğukluğun sebebi senin adını koyma ısracılığındır.
yeni bir heyecan duymak, yeni bir insanı tanımak insanlara neden zor gelir anlamıyorum. hem monotonluktan sıkılırsınız hem de yini insin tinimik zir giliyir .
Yaş ilerledikçe insan daha bir üşeniyor buna. Sil baştan kendini, hayatını anlat, onu dinle, anla, o seni anlasın diye bekle. Hele bir de mutsuz sonla biterse sıfıra sıfır, attın mı onca zamanı çöpe?
sevgili sözlük;
karşı tarafla herşey iyi hoş ve saatlerce konuşabiliyorsun anlaşabiliyorsun vs vs.
ama...
karşı tarafın 'sen beni sallamıyorsun' sözleriyle karşı karşıya kalınca direk başlamadan soğuyorum. yahu ben sallamasam niye saatlerce konuşayım vakit ayırayım.
gün içinde yazıyorum ediyorum hemen bir şey olunca 'sen beni sallamıyosun' mu oluyo.
Galiba, sanırsam, öyleydi sanki hatırladığım kadarıyla.
Defterin sağ tarafına geçmek gibidir. Bembeyaz bir kağıt önünde, bir de kalem vardır elinde. Yazarsın ufaktan ufaktan. Kimi ömür boyu silgi gerektirmez. Kimisi de daha ilk cümlede silgi aratır insana.
Bazen de yeni bir kitaba başlamak gibidir. Daha ilk sayfada o sayfa kokusu büyüler seni. ilk Sayfa, kitabın diğer sayfaları bakımından önemlidir. Ya sürükler sizi ya da birkaç sayfa okuyup atarsınız rafa. Yeni okuyucularını bekler.
Hayatın tamamını risk olarak kabul edersek: yeni bir ilişki de ufak bir risktir.