durakta bekleyen hanımefendi veya beyefendi görünümlü yolcuların bir kaç saniye içinde özlerindeki vahşi kimliği açığa çıkarıp mağara dönemine ışınlanmalarını yadırgamayın. siz de özünüze dönün.. sahte kent soylu kimliğinizle metrobüslerden faydalanamayacağınızı bilin.
duraklarıyla birlikte metrobüsler, sadece görgü kurallarının değil, en temel insanlık değerlerinin iptal olduğu, tüm yolcuların bir kaç dakika uğruna ölümcül saldırganlıklarını sergilemekte beis görmedikleri kansız arenalardır.
istanbul'daki metrobüsler sayesinde şu gerçek açığa çıkmıştır: istanbul'da yaşayan kadirşinas ve yardımsever türk halkı bir felaket anında, bir doğal afet sırasında, ya da bir kıtlık/yokluk döneminde birbirini çiğnemeye/boğazlamaya hazırdır.
zombiler, metrobüs kalabalığı yanında 18. yüzyıl fransız soylusu kıvamındadır. o derece.
efendim metrobüs dediğimiz alet çok oturgaçlı götürgeçtir ancak bu öyle bir çok oturgaçlı götürgeçtir ki ayakta olanlarla birlikte kaç kişinin sığdığı sayılamamıştır. Bu alete binen ölüm döşeğindeki teyze ve amcaların ise kapı ilk durakta açıldığı an dirildikleri ve koltuk bulamayınca tekrar öldükleri görülmüştür. işte böyle de mübarek bir alettir.
en önemli altın kural; baştan ikinci kapının ordan binin(ilk duraktan bildiğinizi varsayıyorum) ve körüklü olan kısım varya onun hemen önünde olan ters koltuklara oturun böylelikle altın günlerinden dönen ve size yer vermeniz için gözleriyle baskı yapan teyzelerden kurtulmuş olursunuz.