yeni başlayanlar için kürtçe dersi

entry67 galeri0
    67.
  1. Otobuste aranızda bi ingiliz konuşsa özenirsiniz; bir Kürt kürtçe konuşsa taşlayasınız gelir ırkçı köpekler.
    1 ...
  2. 66.
  3. (bkz: vanwayden) kardes o cok begendigin osmanlica nasil zannediyorsun.
    1 ...
  4. 65.
  5. ırkçılar yemin ediyorum öyle hayvansınız ki. kürtçe pratik cümlelerin dersleridir.
    1 ...
  6. 64.
  7. 63.
  8. Mirkan Baran'ın sözlüğünü bu konuda tek geçerim. Oldukça pratik ve kullanışlı bir çalışma! Zaten satış rekorları kırdığından belli ki ihtiyaç var Kürtçeyi bir an önce öğrenmeye.
    1 ...
  9. 62.
  10. (bkz: yeni başlayanlar için ırkçılık)

    bok atmak için çat pat öğrenmeye çalışan insanlarla birlikte, sik kadar dil bilimi bilmediği dil bilimci edası takınan organizmaların alt kat komşusuyla yüz kere yazdığı şeyi iki saat sonra yazamayacak derecede beyinciği sulanmış zemin katta oturan ilgi manyağı canlıların akılları sıra yargıladığı durum.
    3 ...
  11. 61.
  12. götümden kelime uydursam uydursam bi lügat yapsam anca bu kadar olur dediğim dil desen değil, arapçanın farsçanın ve türkçenin kırmasıyla oluşmuş bi özgünlüğü olmayan nası bi fonetik bi boka benzemeyen garip hedenin öğretilmesi için yapılan derstir. yeni başlayanların ne bokuna yarıyacak anlamak zor.
    2 ...
  13. 60.
  14. kendi çabalarımla iyi kötü bir kürtle anlaşabileceğim kadar öğrendiğim dildir. bu sayede bir çok kürdün gerçek yüzünü görmüş oluyorsunuz.

    geçen gün bir sanayi sitesinde yeni bir işletme açan müşterimizin yanına gittim kendisinin ağrılı bir kürt olduğunu da orada öğrendim uzun süre sohbet ettikten sonra kürtçe bir şeyler söyledim çok hoşuna gitti benimde kürt olduğumu sandı "her yerdeyiz heval" dedi yok dedim ben kürt değilim sadece biraz biliyorum ve anlıyorum kürtçeyi. sonuçta istediği maldan bir gram indirim yapmadım ve yine almak zorunda kaldı. * elin mahkum her yerdeyiz.

    kürtçe basit bir dildir. 4-5 ayınızı ayırırsanız çat-pat bile olsa konuşabilirsiniz.
    0 ...
  15. 59.
  16. Öğrendiklerinizi çevrenize de öğretebilir kaybola tehlikesindeki dili ivedilikle kurtarabilirsiniz.
    0 ...
  17. 58.
  18. bundan bir kaç yıl önce memleketin çeşitli yerlerinde kürtçe öğreten çeşitli dershaneler açılmış ve bunlar ilgisizlikten kapanmıştı. burada mücadele veren masum zencinin de muhtemelen çabaları boşa gidecektir.
    0 ...
  19. 57.
  20. abadanî... bayındırlık
    abagine cam... billur
    abajûr... abajur
    abal... dönme
    abor geçim... iktisad
    aborandin.... geçindirmek
    aborî ekonomi.... iktisat, geçim
    aborînas ekonomist.... iktisatçı
    aborzan ekonomist... iktisatçı
    aciz aciz.... çaresiz, güçsüz, zayıf
    acizkirin.... kızdırmak, rahatsız etmek
    acûr.... kiremit ---- bir cins salatalık, acur
    acızbûn..... aciz olmak, bıkmak, usanmak, rahatsız olmak
    adan..... süt ürünleri----- verimli, bereketli, mümbit ----besin
    adanî bereket..... bereketlilik, randiman, verimli, verimlilik
    adanlêbûn..... bereketlenmek
    adar..... mart ayı
    ade şirret..... şırnaşık, ısırgan böcekler
    adeb.... iltihap
    adebûn.... şırnaşmak
    adekirin.... yabancı otlardan temizlemek

    kaynak: kürdistan post.
    1 ...
  21. 56.
  22. 1 ez ben
    2 roj gün, gündüz
    3 jiyan yaşayış
    4 heval eş, yandaşı, arkadaş, refakatçi
    5 delal sevgili, aziz
    6 te 1seni 2sana
    7 rojda gün verdi
    8 ji den, dan
    9 tu 1sen 2hiç
    10 zilan sert rüzgar, fırtına
    11 min ben, benim
    12 serok önder, şef
    13 baran yağış, yağmur
    14 ser 1baş, kelle 2üst
    15 welat ülke, memleket, vatan, yurt
    16 be olsun
    17 bijid süratli
    18 azad özgür, hür
    19 kir kısa kulaklı hayvan
    20 ker 1eşek 2sağır
    21 çiya dağ
    22 hejar fakir, sefil, yoksul
    23 zozan yayla
    24 gel halk, cumhur
    25 hez haz, sevgi
    26 pir 1çok, fazla 2köprü
    27 dil gönül, kalp, yürek
    28 dar 1sonektir veren, emreden, hükmeden anlamına gelir, fermandar (buyuran gibî) 2meyve isimlerine göre ağaçları isimlendirir 3idam sehpası 4ağaç, odun
    29 baş iyi, güzel, hoş
    30 nan ekmek
    31 jin kadın, zevce
    32 bi nitelik eki 1ile 2fiillerin emir hali ve gelecek zaman hallerini sağlar, dilek ve istek kiplerinde yardımcı olur, türkçe’de e, a eki alan fiillerin yerine geçer, kelimelerin öneki olarak yeni kelimeler oluşturur
    33 zelal arı, duru, berrak, saydam
    34 şev gece
    35 zer sarı
    36 sor 1al, kırmızı 2kızarmış, kızışmış
    37 gule mermi, kurşun
    38 here git
    39 nabe olmaz
    40 şivan çoban
    41 her her
    42 berxwedan direnç, direniş, mukavemet, direnmek, dayanmak
    43 na 1hayır 2olumsuzluk öneki
    44 amed diyarbakır
    45 agire frengi
    46 çav göz
    47 ciwan genç
    48 av su
    49 bawer inanan, güvenen
    50 agir ateş
    51 şoreş devrim, ihtilâl
    52 xwe kendi, kendisi
    53 ne 1değil 2ne
    54 ber 1en, ön, 2döl, verim, mahsul, 3meme, 4taş
    55 em biz
    56 me biz
    57 jan ağrı, sancı, sızı
    58 ev bu
    59 şiyar ayık, uyanık
    60 li 1-de, -da içinde 2isme a, e, ı, i halini verir
    61 yek bir, tek
    62 rojing damda açılan havalandırma ve güneş ışınlarının içeri girmesi için delik
    63 xezal ceylan
    64 gelek bir hayli, çok, epey(ce)
    65 çi ne?
    66 asmin ufuk
    67 adar mart ayı
    68 ben 1ip 2çitlembik ağacı
    69 rojbaş günaydın! iyi günler!
    70 da 1önek olarak kelimeye alçaltıcı, indirici anlamını verir 2sıfat eki olarak, "de","da", "den", "dan" anlamını verir 3"dan" fiilinin dili geçmiş zamanı 4anne
    71 dotmam amca kızı
    72 reş kara, siyah
    73 mal 1mal, meta 2mesken
    74 nav 1ad, isim 2nam, san 3ara, vasat 4iç
    75 gul gül
    76 kirin koymak, "jê" önekiyle (jêkirin) 1fiil, eylem, yapmak, etmek 2kesmek, koparmak, "lê" önekiyle (lêkirin) üstüne dökmek, döktürmek
    77 berf kar
    78 mircan mercan
    79 çawa nasıl?
    80 viyan istek, irade
    81 doz 1dava, iddia 2ülkü, mefkure 3tez
    82 zinar kaya
    83 bir 1bölüm 2koyun ve keçi sürüsü
    84 helbest şiir
    85 merd mert
    86 se it, köpek
    87 kendal yamaç, yar
    88 diyar 1açık, belli, bariz, belirli 2ülke, memleket 3görünür
    89 we siz, sizin
    90 ew o, şu
    91 dayende veren, verici
    92 dem 1an, zaman, esna, çağ, dönem, lahza, müddet, süre, mühlet, vakit 2dem, kıvamına gelmek
    93 ro gün, gündüz
    94 can can
    95 du iki
    96 kevok güvercin
    97 bo için
    98 deng 1ses, seda 2oy, rey 3denk, eşit, eşdeğer, muadil
    99 gulan mayıs ayı
    100 dest el

    kaynak: kürdistan post.
    1 ...
  23. 55.
  24. 54.
  25. anîs: anason.
    anix: anason.
    anket: anket.
    anormal: anormal.
    ansîklopedî: ansiklopedi.
    antartîka: antarktika.
    antên: anten.
    antîlop: antilop.
    antrenman: antrenman.
    antrenor: antrenör.
    aort: aort.
    ap: amca.
    apandîsîd: apandisit.
    aqar: alan, arazi, yüzölçümü.
    aqil: akıl, us.
    ar: 1.ateş. 2.ar, haya.
    aram: 1.huzur, sükunet, gönenç, istikrar, huzurlu, sakin.
    aram bûn: huzur bulmak, sakinleşmek.
    arambexş: huzur veren.
    aramdar: huzur verici, sakinleştirici, müsekkin.
    aramgah: 1.istirahat yeri. 2.kabir.
    aramxane: huzurevi.
    aran: sancılanmak, elem.
    araq: rakı.
    ararot: mama.
    arask: donatı, teçhizat.
    arastek: 1.donanım. 2.ziynet.
    arastekar: dekoratör.
    arastî: bezenmiş, donatılmış, teçhiz edilmiş.
    arastin: bezemek, donatmak, teçhiz etmek.
    arav: bulaşık suyu.
    aravî: nargile.
    ard: un.
    ardik: irmik.
    ardû: katı yakıt.
    arena: arena
    argon: ateş rengi.
    argûşk: bademcik.
    arî: 1.kül. 2.yardım. 3.hint-avrupa’lı.
    arihandin: acıtmak, ağrıtmak.
    arihîn: acımak, ağrımak.
    arîk: tavan.
    arîkar: asistan, yardımcı.
    arîkarî: yardım.
    arîkarî kirin: yardım etmek.
    arîkarî xwestin: yardım istemek.
    arîkarîxwaz: yardımsever.
    arîle: kadın görünüşlü erkek.
    arimîn: dinlenmek.
    aring: koyun ve keçilerin genel adı.
    arîperwer: yardımsever.
    arîşe: problem.
    arîşen: manevi, maneviyat, moral.
    arîtmetîk: aritmetik.
    arîxen: emin.
    arîxen bûn: emin olmak.
    arizî kirin: özelleştirme.
    arkolk: maşa.
    arkork: fırın küreği.
    armanc: amaç, hedef, gaye, erek.
    armûş: üzüm posası.
    arşîv: arşiv.
    artêş: ordu.
    artêşgeh: ordugah.
    artêşxane: orduevi.
    artîşok: enginar.
    arû: salatalık.
    arûng: erik.
    arvan: un, kışlık erzak.
    arvane: dişi deve.
    aryan: hint-avrupalı.
    arzing: çırpı.
    asav: ur.
    asê: 1.asi, şaki. 2.yalçın.
    asê bûn: direnmek.
    asê kirin: güçlendirmek, tahkim etmek.
    asêgeh: kale, müstahkem mevki, hisar.
    asîd: asit.
    asîman: gök, gökyüzü.
    asîmanzanî: astronomi.
    asîw: bela.
    ask: geyik.
    asmin: ufuk.
    aso: ufuk.
    astan: satürn.
    asteng: 1.mâni, mania, güçlük, engel. 2.dar geçit.
    asteng bûn: engel olmak.
    asûde: asude.
    asûn: durum, vaziyet.
    asya: asya.
    aş: değirmen.
    aşê qehwê: kahve değirmeni.
    aşêf: yabani otları ayıklama işi.
    aşik: 1.kahve değirmeni. 2.mide.
    aşît: çığ.
    aşîtî: barış, sulh.
    aşîtîperwer: barışsever
    aşîtîxwaz: barışçı.
    aşkartin (diaşkêre, biaşkêre) : açıklığa kavuşturmak.
    aşvan: değirmenci.
    aşxane: lokanta, restoran.
    aşxanevan: lokantacı.
    ataşe: ataşe.
    atlet: atlet.
    atletizm: atletizm.
    atom: atom.
    av: su.
    av çikiyan: su tükendi (kesildi).
    av standin: su almak.
    ava: bayındır, imar, mamur.
    ava berbejî: maden suyu.
    ava bûn: bayındır olmak.
    ava kelandî: kaynar su.
    ava kirin: bayındır hale getirmek, imar etmek, inşa etmek, kalkındırmak, mamur duruma getirmek.
    ava sûsê: meyan kökü suyu.
    avabûyî: mamur.
    avadanî: bayındırlık.
    avahî: 1.bayındırlık. 2.inşaat, bina, bayındır yer.
    avahiya bingehîn: altyapı.
    avahiya jorîn: üstyapı.
    avanî: meskûn.
    avans: avans.
    avantaj: avantaj.
    avdan: sulama.
    avdanî: sulama.
    avdank: su kabı, sürahi.
    avde: bir boy iplik.
    avdêr: sulama işini yapan kişi.
    avdestxane: helâ.
    avdonk: tirit.
    averû: ebru, yüz suyu.
    avêtin: atış, atmak.
    avêtin zindanê: hapsetmek, zindana atmak.
    avêtinhev: atışmak.
    avgon: mavi.
    avgoşt: et suyu.
    avî: sulu, sulak.
    avîje: temiz.
    avik: atmık, meni, sperma.
    avis: gebe, hamile.
    avisî: gebelik.
    avjen: yüzücü.
    avjenî: yüzme.
    avjenper: yüzgeç.
    avjîn: abıhayat.
    avkêş: 1.saka, sucu. 2.tulumba.
    avnûsk: mürekkep.
    avpijen: fıskiye.
    avrêjk: pisuar.
    avrêl: nisan ayı.
    avreşî: katarakt (göz).
    avsark: içine kar veya buz konarak soğuk su saklamaya yarayan kuyu.
    avşile: olgunlaşmamış üzüm suyu.
    avteng: suyun daraldığı yer, boğaz.
    avyar: saki.
    avzêl: ilkbaharda akan ve ilkbahar bitince kuruyan pınar, bahar pınarı.
    avzêm: ilkbaharda akan ve ilkbahar bitince kuruyan pınar, bahar pınarı.
    avzêr: yaldız.
    avzêr kirin: yaldızlamak.
    avzûng: kayış tokası.
    awa: durum, hal, vaziyet, metot, yöntem.
    awan: fitneci.
    awanî: fitne, fesat.
    awarte: olağan dışı, istisnai.
    awartin: istisna etmek.
    awaz: beste, ezgi, makam, melodi, ses.
    awêne: ayna.
    awir: sert bakış.
    ax: 1.toprak, 2.ah,ilenç.
    axa: ağa.
    axaftin: konuşma.
    axareş: kara toprak.
    axîn: ahlama, sızlanma.
    axîn kişandin: ah çekme.
    axiv: yaranın azması.
    axret: ahret.
    axund: hoca, ayet ya da dua okuyan kişi.
    axur: ahır.
    axûrk: tatarcık.
    aya: acaba.
    ayend: gelecek.
    ayet: ayet, delil.
    ayîn: tören.
    az: dolgun, ihtiraslı, tutkulu.
    aza: özgür, hür.
    azad: özgür, hür.
    azadî: hürriyet, özgürlük.
    azadî bûn: kurtulmak.
    azadî kirin: özgür bırakmak, kurtarmak.
    azar: azar.
    azar lêdan: paylamak.
    azeb: bekar, ergen.
    azebî: ergenlik çağı.
    azerî: azeri.
    azgîn: hırslı.
    azîn: usul.
    azirandin: azarlamak.
    azmend: hırslı.
    azmûn: imtihan, sınav, tecrübe.
    azmûn bûn: imtihan olmak, denenmek.
    azmûn kirin: imtihan etmek, denemek, tecrübe etmek.
    azmûna devkî: sözlü sınav.
    aznîf: bir çeşit domino oyunu.
    azwer: hırslı, tutkulu, hırs, tutku.

    kaynak: textara.
    1 ...
  26. 53.
  27. akû: akü, akümülatör.
    al: alem, bayrak.
    al çikandin: bayrak dîkmek.
    al daxistin: bayrak indirmek.
    al kêşan: bayrak çekmek.
    alandin: ambalajlamak, sarmak.
    alastin: yalamak.
    alav: 1.alev 2.alet, edevat.
    alayî: ask. alay
    alaz: niyetlenme, kastetme.
    alban: arnavut.
    albanî: arnavutça.
    albanya: arnavutluk.
    album: albüm.
    albumîn: albümin.
    alemdar: bayraktar.
    alerjî: alerji.
    alî: cihet, yan, cenah, taraf, yaka, yön.
    alî girtin: taraf tutmak.
    alif: kışlık hayvan yemi.
    alîgir: yandaş, taraftar, taraflı.
    alîn: birbirine geçirmek, dolamak.
    aliqîn: birbirine dolanmak.
    alistin: yalamak.
    alkol: alkol.
    alman: alman.
    almanî: almanca.
    almanya: almanya.
    almas: elmas.
    aloq: bademcik.
    altaxî: ihbar, ispiyon.
    altaxî kirin: ihbar etmek.
    altaxîname: ihbarname.
    alternatîf: alternatif.
    alû bûn: kamaşmak.
    alûçe: erik.
    alûde: pisliğe bulaşan.
    alûle: 1.dar sokak. 2.koridor.
    alûs: sahte kibarlık, sahte davranışlı.
    amade: amade, hazır.
    amade be: hazır ol!
    amade kirin: hazırlamak.
    amadexwer: hazır yiyici.
    amadeyî: hazırlık.
    aman: kap-kacak.
    ambargo: ambargo.
    ambûlans: ambulans, cankurtaran.
    ambûr: tesisat, enstrüman.
    ambûrîn: alet, malzeme.
    ambûrsaz: tesisatçı.
    amed: diyarbakır.
    amêdî: irak’ta bir kürt kenti.
    amêjen: alaşım, terkip.
    amêrîka: amerika.
    amêrîkayî: amerikalı.
    amir: amir.
    amîral: amiral.
    amoj: amca karısı.
    amojin: amca karısı.
    amojkar: eğitimci, pedagog.
    amojkarî: pedagoji.
    amper: amper.
    ampûl: ampul.
    amsterdam: amsterdam(hollanda’nın başkenti).
    amûda: suriye’de bir kürt kenti.
    amûr: tesisat, enstrüman.
    an: 1.ya, veya (hut), yahut. 2.yoksa. 3.çoğul edatı.
    an jî: ya da.
    ananas: ananas.
    anarşî: anarşi.
    anatoliya: anadolu.
    anatomî: anatomi.
    andêr: soyka.
    angaje kirin: angaje etmek.
    angajman: angajman.
    ango: yani, demek ki.
    anîn: getirmek.
    anîn ba hev: bir araya getirmek.
    anîn ber hev: bir araya getirmek.
    anîn bîr: anımsatmak, çağrıştırmak.
    anîn cem hev: yan yana getirmek.
    anîn pêş: ileri almak.
    anîn ser çokan: diz çöktürmek.
    anîn ziman: dile getirmek

    kaynak: textara.
    2 ...
  28. 52.
  29. afîş: afiş.
    afrîka: afrika.
    afrîka başûr: güney afrika.
    afrîn: suriye’de bir kürt şehri.
    agah: haber, duyum.
    agahdar: bilgili, haberdar, vakıf.
    agahdar bûn: vakıf olmak, haberdar olmak.
    agahdar kirin: bildirmek, haber vermek, haberdar etmek.
    agahî: haber, bilgi, malumat.
    agihandin: haber vermek, bildirmek.
    agir: ateş.
    agir barandin: ateş yağdırmak.
    agir berdan: ateşe vermek.
    agir best: ateş kes.
    agir girtin: ateş almak, ateşlenmek.
    agir kirin: ateş etmek.
    agir vêxistin: ateş yakmak.
    agirbaz: ateş cambazı.
    agirber: ateşli silah.
    agirbir: ateş düşürücü.
    agirçav: atak.
    agirdadan: ateş yakmak.
    agirdank: ateşlik.
    agire: frengi.
    agirgeh: ateş yakılan yer.
    agirgir: kolay tutuşan.
    agirî: ağrı şehri.
    agirkuj: itfaiyeci.
    agirnak: yakıcı, ateş gibi, ateşli, ateş rengi.
    agirok: fitneci.
    agirparêzî: ateşe tapmak.
    agirten: ateşçi.
    agirxweş: sempatik.
    ah: ah, ilenç.
    aheng: ahenk, ritim, uyum, mutabakat.
    ahengdar: uyumlu, ritimli.
    ahûramazda: zerdüşt inancında iyilik tanrısı.
    aj: filiz, sürgün.
    aj dan: filizlenmek.
    ajal: sürü, küme, grup, zümre, güruh.
    ajda: filiz verdi.
    ajinîn: dişleri kürdan vs. ile karıştırmak.
    ajne: yüzücü.
    ajo: güdü.
    ajodar: güdümlü.
    ajotin: 1.ekin ekmek. 2.sürmek, gütmek.
    ajotin pêş: ileri sürmek.
    ajovan: sürücü, şoför.
    akademî: akademi.
    akre: irak’ta bir kürt kenti.
    akredîtîf: akreditif.

    kaynak: textara.
    2 ...
  30. 51.
  31. a: kürt alfabesinin ilk harfi, dişil cins edatı.
    abadan: mamur.
    abadanî: bayındırlık.
    abagine: cam, billur.
    abajûr: abajur.
    abal: dönme.
    aborandin: geçindirmek.
    aborî: ekonomi, iktisat, geçim, maîşet.
    aborîn: geçinmek.
    aboriya xerîdariyê: tüketim ekonomisi.
    aborîzan: iktisatçı, ekonomist.
    acente: acente.
    aciz: 1.aciz. 2.çaresiz.
    aciz kirin: kızdırmak, rahatsız etmek.
    acûr: acur.
    adan: 1.besin. 2.bereketli, mümbit, verimli.
    adan lê bûn: bereketlenmek.
    adanî: bereket, bereketlilik, randıman, verim, verimlilik.
    adar: mart ayı.
    ade: 1.yabancı ot. 2.şirret, sırnaşık. 3.ısırgan böcekler.
    ade bûn: sırnaşmak.
    ade kirin: yabancı otlardan temizlemek.
    adem: adam, insan.
    adet: adet, töre.
    adetî: normal, töreye uygun.
    adû: ısırgan böcekler.
    afat: afet.
    aferande: eser, yapıt.
    aferandin: yaratmak, meydana getirmek, türetmek.
    aferandinerayî: yaradılış.
    aferîde: mahluk, yaratık.
    aferîn: varol, aferin.
    aferîndêr: türetici, yaratıcı.
    aferînek: karakter.
    aferînî: seciye.
    afir: yemlik.
    afirandîn: yaratılmak.

    kaynak : textara.
    2 ...
  32. 50.
  33. 1. grup: im, î, e, in ekleridir.
    2. grup: me, yî, ye, ne ekleridir.

    1. grup ile 2. grup arasındaki farksonuna geldikleri kelimenin son harfinin sesli veya sessiz olmasından kaynaklanıyor. sonuna geldikleri kelimenin son harfi sessiz ise 1. grup bitişik zamirler, sesli ise ikinci grup bitişik zamirler kullanılır. 1. grubun da, 2. grubun da çoğul şahısların ekleri aynıdır.

    bitişik zamirler isim ve sıfatlardan ayrı yazılır fakat fillerle kullanıldıklarında bitişik yazılır.
    1. grup bitişik zamirleri isim ve sıfatlara örnek olarak:

    ez im
    ez leşker im : ben askerim.
    ez rind im : ben güzelim.

    tu yî
    tu xort î : sen gençsin.
    tu jin î : sen kadınsın.

    ew e
    ew baş e? : o iyidir.
    ew karker e : o işçidir.

    em in
    em kurd in : biz kürdüz.
    em dirêj in : biz uzunuz.

    hûn in
    hûn kin in? : siz kısa mısınız?
    hûn xizan in : siz fakirsiniz

    ew in
    ew hunermend in : onlar sanatçıdır.
    ew xwendekar in : onlar öğrencidir.
    3 ...
  34. 49.
  35. sesli gülmüştüm, 2 gündür gülüyorum.
    1 ...
  36. 48.
  37. XW bitişik oldugu zaman

    X ile W bitişik oldugu zaman sanki tek bir harfmiş gibi okunur.
    X ve W harflerinin nasil okundugunu yukarida örneklerle izah etmiştik, bu iki harfin ard arda ara vermeden hızlı okunması ile XW sesi elde edilir.

    Şimdi bunu örneklerle anlaşılır kılalım:

    Yemek: Xwarin,

    Tuz: Xwe,

    Hoş: Xweş,

    Yeğen: Xwarzi,

    Okumak: Xwendin.

    Böyle örnekleri siz de çogaltip yazin.
    2 ...
  38. 47.
  39. U harfi

    Kürtçedeki " û " Türkçedeki " u " gibi okunuyor demiştik, ama Kürtçedeki şapkasiz " u " Türkçedeki gibi okunmuyor. Bunu örneklerle açiklamaya çalişalim:

    "Kurt" kelimesinin Kürtçesini seslendirin. Bu seslendirdiginiz kelimeyi Kürtçe olarak şöyle yaziyoruz: Gur. O zaman "Gur" kelimesindeki " u " harfini nasil seslendirdigimize dikkat edelim ve bu harfi tek başina telaffuz etmeye ve nasil telaffuz edildigine dikkat etmeye çalişin. Şimdi "u" harfinin nasil telaffuz edildigini göstermek için içinde "u" harfinin oldugu örneklerimizi çogaltalim:

    Yanak: Gup,

    Böbrek: Gurçik,

    Sen: Tu,

    içeri: Hundir,

    iki: Du,

    Salı: Duşemî,

    Yok: Tune

    Dinleyici: Guhdar,

    Yara: Kul

    Bu kelimelerden " u " nun nasil telafuz edildigini çikarabilirsiniz, bununla ilgili örnekleri çogaltip yazabilirsiniz.
    2 ...
  40. 46.
  41. " Û " harfi Türkçedeki bildigimiz " U " harfinin aynisidir ve oldugu gibi okunur, bunun için fazla örnek vermeye gerek yok.

    Uzak: Dûr,

    O gitti: Ew çû,

    Erken: Zû,

    Yağ: Rûn,

    Acı: Sûr,

    Yer: Şûn

    Gördügünüz gibi Türkçedeki " u " harfinin aynısıdır.
    3 ...
  42. 45.
  43. çavani:nasılsın
    başım:iyiyim
    tu:sen
    tu çavani:sen nasılsın
    ez:ben
    ezji başim:ben de iyiyim.
    tı dıçi ku dere:nereye gidiyorsun
    gaziyorum öyle:hema vısa dıgerım.
    kırmançi:kürtçe
    zav:çok
    delal:güzel
    kırmançi zımaneke zav delale:kürtçe çok güzel bir dil.
    4 ...
  44. 44.
  45. Ê harfi

    "Elma" kelimesinin Kürtçesini biliyorsunuz Kürtçe alfabeyi hiç bilmeyen biri bunu Türkçe harflerle nasil yazabilirdi? ilk önce "siv" yazardi sonra bakar ve "olmadi" der, "sev" yazar bunun da olmadigini görür, her ikisini de okudugunuzda ne "siv" ne de "sev" "elma" nin Kürtçesini karşilamiyor, ortadaki sesli harf bunu karşilamiyor, o zaman bu sesi karşilayacak bir harf gerekir, bu harf sözünü ettigimiz "ê" harfidir, simdi "sêv" diye yazabiliriz. Evet dogrusu "sêv". Böylece "sêv" kelimesinden " Ê " harfinin nasil okundugunu çikarabildik."Sêv" kelimesindeki "ê" harfini tek başina seslendirmeye çalışın.

    Içinde " Ê " harfinin bulundugu örneklerimizi çogaltalim.

    Aslan: Şêr,

    Sıra: Rêz,

    Dalavere yapma: Sêra meke,

    Tok: Têr,

    Bir önceki gün: Pêr,

    Baktılar: Lê meskirin,

    Erkek: Nêr

    içinde " ê " harfinin oldugu kelimeleri siz de çogaltip yazabilirsiniz.
    2 ...
  46. 43.
  47. vurun, kırın, talan edin, zarar verin...bu dilde başka kelimeler var mı acaba?
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük