eğer ki masanızı yeni hazırlıyorlarsa faks makinasının yanına kurulmamasına dikkat ediniz. şimdi size "ne alaka lan?" dedirten bu ufak ayrıntı ilk aylarınızın kabusu olacaktır. her faks çekmeye gelen size nasıl çalıştığını soracak. faks bekleyen herkes sizi günde binbeşyüz kere arayıp "kamuran bana faks gelecekti baksana gelmiş mi?" diye soracak, siz bu soruyu cevaplarken kimin aradığını düşüneceksiniz.
işte bu yüzden bu ufak ayrıntıya dikkat etmeniz gerekiyor. ben ettim siz etmeyin canlar. iki yıl boyunca faks makinası ile bir tek sevişmediğim kaldı. bu sizinde başınıza gelmesin.
ne yapın edin o masayı faks makinasından uzak bir yere kurdurtun. bunun için gerekirse odanın ortasında ağlayın. soyunun. protesto edin.
okul zamanı gibi ''yaaa uyku çok tatlı geldi devamsızlık hakkımı kullanayım ya da biri yerime imza atar'' gibi atraksiyonların asla tolare edilemeyeceği hayattır.
sakın ola hiçbir şey anlamadığınızı belli etmeyin. çaktırmadan anlamak için de azami çabayı gösterin mesela ".... derken" buna güzel bir örnektir.
diyelim ki, size bık bık öten ve tek artısı sizden iki gün önce ssksı yapılmış bir iş arkadaşınız size; "siz geçen yılın verilerini sisteme işlersiniz", diye bir emirvari bir ricada bulundu. sizin öküzün trene baktığı gibi bakışınızı görmek istiyor. hemen yapıştırın "geçen yılın verileri derken?"
uzunca bir süre, 'iyi bi iş bul, hayatın kurtulsun dedikleri bu muydu? hayat diil ki lan bu' diyeceksiniz. buna paralel olarak, yine başlarda, -gün içinde sık sık ama saniyelik bir düşünce şeklinde- geçici bir süre yerine getirip sonra kurtulacağınız bir sorumlulukmuş gibi gelecek, askerlik ya da staj gibi. hemen ardından bunun hayat boyu süreceğini hatırlayacak ve bunalacaksınız. eve gider gitmez uyumaya başlayacaksınız. yeniden geç yatmaya (geç dediysem 11:30, 12:00 gibi, aman diyim) başlamanız zaman alacak.
unutma ki, etrafinda bulunan hiç kimse mecbur kalmadikça sana işi ve işin püf ve puf noktalarini öğretme inceligini göstermeyecektir. bu yüzden işinle ilgili ve ya da paralelinde işleri gerçekleştirenlerin yakasına yapış, bilgiyi sömür.
bunu yap ki sana fotokopi, fax gibi angaryalari yüklemekten vazgeçmeye ve sorumluluk alabileceğin, inisiyatif kullanabileceğin işleri vermeye mecbur kalsınlar.
ve asla ve kat'aa unutma ki, hiş kimse merdivenin birinci basamağindan yirminci basamağına bir seferde rahatça geçemez, sabırlı ol kendine güvenini, inancını ve tabii ki hırsını kaybetme.
evden çıkarken maskeni ve hatta maskelerini yanına almayı unutma. çünkü hayatında belki de o ana dek görmediğin bir maskeli balonun içine gireceksin. ve burda sen nasıl maske taktıysan, karşındakinin de maskeli olduğunu bil.
Dürüst olmak olmazsa olmazlarimizdan olmalı. Birde azcık yalaka olmakta Fayda vardır. (benim hiç bir zaman yapamadigim davranış biçimi. Pismanmiyim peki? evet).
- insanlara mutlaka mesafeli oluyoruz.günaydın- iyi akşamlar ikilisi birçok insana yetecektir.
- 'bilmiyorum, olabilir' tarzında cevaplar yerine kesin cevaplar veriyoruz.
- akşamdan kalma olduğumuzu ya da sevgilimizden falan ayrıldığımızı belli etmiyoruz, kötü insanlar kötü hasta bile olsanız hemen başka bir şeye yorarlar.
- arkadaşlarınız falan öyle çok ziyarete getirmiyoruz.
aslında yuvarlarsak özel hayatı yansıtmıyoruz, işimizi yapıyoruz, gülümsüyoruz.
işiniz de en iyisi olmak için çabalayın. Bu uğurda önünüze engeller çıkacaktır. Ama siz hedeflerinizden vazgeçmeyin. Hiç ummadık anda hiç ummadık şekilde takdir görür, ummadığınız hedeflere yükselirsiniz.
eğer özel sektör'de çalışacaksanız; karda yürüyüp izini belli etmeyeceksin derler ya hah öyle görüneceksin etrafına, ama söz sahibi olacaksınız öyle çekingen davranmakta olmaz. bu siyasetin girmediği yer yok derler sonuna kadar haklılar adamlar. herkes birbirinin ayağını kaydırma uğraşında. öğle arası birisiyle konuşuyorsun; herif diyor yok şöyle akıllı olsun o yok böyle akıllı olsun o, az kaldı kaydıracam ben onun ayağınıda yalakalık ettiği müdürüne dua etsin gibisinden laflar. öbür gün diğeriyle konuşuyorsun oda onun hakkında atıp tutuyor, yani tatsız şeyler hep. sen oraya işini yapmaya geliyorsun siyasetten dem vuruyorsun bana.
kısacası, burnunuzu her işe sokmayın geride durup kendinizide ezdirmeyin.
siz siz olun işinizi döt dörtlük yapmaya başlamadan iş verenle sakın atışmayın. alanınızda uzmanlaştığınız ve hatrı sayılır şekilde size muhtaç oldukları anda artık önemli birisiniz demektir. yeri gelir iş verene bile fırça atarsınız. ama önce bölgenizin uzmanı olun biraz sabır.
edit: yukarıda geçen tanım sadece küçük ve orta ölçekli işletmeler için geçerlidir. büyük bir şirkette denenmesi her daim çalışanın aleyhine olur.
hiç bir halt bilmeyen ve istesede öğrenemeyen belirli bölümlere sırf dış görünüşü (güzelliği ve diksyonu vb.) için konmuş bayan şefler, müdürler göreceksiniz. yeni geldiğinizde onlarla aynı birimde çalışacak olursanız azminiz ve öğrenme isteğinizi fark ettikleri anda ayağınızı kaydırmak isteyecek bu taş bebekler. sakın yılmayın ve mücadeleye devam edin, onların korkusu koltuklarının akibetidir. kısa zamanda emin ve doğru adımlar atarsanız herkes hak ettiği yere gelecektir.
kız kısmının böyle yeni tiplere karşı çok fesatlıkları olur kimi zaman dıştan fark edilmez genelde. işe yaradığınızı gördükleri an içlerini bir korku sarar. ilk zamanlar gerekirse saf ayağına yatın çaktırmayın azminizi ama işinizi çok iyi öğrenin gerekirse üçün beşin hesabını yapmadan mesaiye kalın.
nasıl tanınırsanız hatırda hep öyle kalırsınız. işe yeni başladığınızda hata yapabilirsiniz ama sakın karakterinizle alakalı bariz bir taviz vermeyin varsa da böyle bir zaafınız gizleyin. işveren ilk günler hep gizli bir gözlem içindedir, doğal davranın ama genede falso vermeyin.
Acımasız dünya düzenine hoşgelmiş insanlardır. Birilerinin yanında işe başlayanlar için; Artık tam bir birey oldum işim gücüm egosuyla tatlı tatlı başlyan sonra giderek tatsızlaşmaya ve köleliğe doğru uzanan uzun bir yoldur. Unutmayın iş güzel bir şey olsaydı kimse üstüne para vermezdi. Yolunuz açık olsun dediğim kadar karartıcı değil biraz gerçek biraz ironi.
Serengeti'ye düşmek gibidir.
Sakın ola ki yüzünüze gülen ve agacım diyen insanlara güvenmeyin.
Çok pis laf taşırlar.
iş yerinde size gaz vermeye çalışanlar olacaktır.
+++ yok aga bırakıcam bende yakında zaten. X yer yeni elaman alıyor. Şartları da çok daha iyi. Siz sürünün burada amk!
Dolduruşa gelip istifayı basarsanız, sizin yerinize hemen bir ahbaplarını işe aldırırlar.
Sizde g*t gibi ortada kalırsınız.
Çalıştığınız ortamda herkesin ama herkesin düşmanınız olduğunu bilin. Size en çok güler yüz gösteren en çok yanınızdaymış gibi görünen (bakın mış gibi diyorum) kişi en tehlikeli olandır.
Düşman derken reel anlamda söylüyorum. Iş hayatında herkes düşmandır.
