Orjinal adi Italiensk For Begyndere olan romantik komedi bir film.Danimarka'nin varoslarinda yasayan 6 kisinin bir italyanca kursuna gitmesiyle baslayan maceralarini konu aliyor.Lone Scherfig yonetmis.
lone scherfig'in yönettiği dogma esaslı bir film... italyanca aşk başkadır romanının sinema uyarlaması denemese de konunun çerçevesi ve işleniş biçimi çok paraleldir. **
dışarıdan bakıldığında vasatın oldukça altında yaşanan hayatların, küçük bir kasaba belediyesinin düzenlediği italyanca kursu vesilesiyle değişimi anlatılır *, yalnız bu değişim ,iyiye doğru olması beklenen muhakkak, oldukça geç başlar, gri hayatlar'ın anlatımı oldukça uzun sürer...
--spoiler--
futbol manyağı halfvinn'in sınıfa hemen; penaltı, düdük, hakem, taç atışı gibi kelimeleri öğretmesi güzeldi, papaz'ın dövmeli olması ilginç bir ayrıntıydı.
filmin en dikkate değer sahnelerinden birinde ise eskipapaz yenisine şöyle der...
-karım 4 yıl önce öldü, tanrı onu benden aldı, o da tanrı'yı benden aldı...
ve film nihayete ererken fonda venedik'i görmek ayrı bi keyif verir...
Danimarka'nın banliyölerinde yaşayan ve akşam devam ettikleri italyanca kursunda yolları kesişen altı karakterin hikayesi.
(bkz: dogma95) ilgili teknik bir bakınızdan sonra betimlemenin çok güzel olması ve daha izlemediğim bir film hakkında şöyle şöyledir diyecek kadar bilgim bulunmaması hasebiyle intersinema.com'dan alıntıladığım spoiler:
Eşinin ölümünden sonra hayatının yönünü kaybetmiş genç bir rahip, hayal gücünün sınırlarını zorlayacak derecede sakarlıktan muzdarip bir kasiyer, kullanılmayan organlar körelir kuramına inanıp iktidarsız olduğundan şüphelenen bir otel memuru, bulunduğu ülkenin dilini konuşamayan güzel bir italyan garson, sivri dili ve şirretliği en çok kendi başına dert açan futbol delisi bir restoran müdürü ve annesinin hastalığıyla boğuşan hüzünlü bir kuaför Haftada bir akşam olarak düzenlenen italyanca kursuna katılır. Soğuk bir Danimarka sabahı başlayan hikaye, ılık bir Venedik gecesi ile taçlandırılacak sona doğru, hüzünlüden keyifliye doğru bir çizgide ilerleyecektir.
ilk derslerde "adın ne?" "adım ne?" "adı ne?" gibi soruların italyancası öğretilir. mesela bir şeye yeni başlamanın verdiği heyecanla "adı ne?" sorusunun karşılığı olan "kome sikiyami" kelimeleri duyulduğunda bünyede piç piç sırıtma olarak adlandırılan bir tebessüm olur, şaşırmayın.