ve durdu aniden.. bir adım daha atsa düşecekti denize. dalgaların arasında kaybolan umutları geldi aklına.. ölümle arasında bir adım kalmışken, hayal ettiği her şey de dahil olmak üzere, kaybolan ne varsa umurunda değildi oysa. elinden geldiğince direnmiş ve beklemişti mutlu olacağı günü.. ama yakalayamamıştı bir türlü peşinden koştuğu şeyleri. neyi varsa yitirmişti.. ve bir damla bile gücü kalmamıştı kaybettiklerini tekrar kazanmaya..
üşüyen ellerini çekti sudan, soğuktu su.. soğuktu bütün renkler.. güneş de batmıştı zaten. ve gece yavaş yavaş çökerken omuzlarına, son bir gayretle doğrulmaya çalıştı.. başaramayacaktı.. ama bir çift el gördü kendine uzanan.. ağlamaya başladı..
...
ve sen gülümsedin karanlıkların içinden.. fısıldamak için yakınlaşınca sana, bir de içimde artan tuktusu sana sarılmanın, hatta cümle kuramamanın verdiği saçmalık.. öylece kalıyorum, susmak ağır geliyor. daha önce duymadığın ne varsa haykırmak istiyorum yüzüne, yapamıyorum.. bir seni alıp yanıma, bir de kurduğum hayallerim, öylece kaybolmak istiyorum..
hani "en karanlık an, güneşin doğmasından hemen önceki andır." derler ya, sen geliyorsun dünyama öyle aniden, öyle apansız.. ve yüzüme ışık yeni yeni vurmaya başlıyor.. şiirler okumak hiç bu kadar güzel gelmiyor bana, sesimi duyan sen olduğunda.. alıp seni yüreğime saklamak geliyor içimden, gelmek ister misin bilemiyorum. bilinmezlikler kötü, zor senle beraberken seni yaşayamamak.. senden uzaklaşmak zor..
sanki yarım kalmış bir yazı gibiyken yaşadıklarım, siyah-beyazken her yan bir de, kapıyorum gözlerimi.. gözlerini görüyorum.. ve tamamlanıyor eksik olan ne varsa. bir de renge bulanıyor dünya. gülümseyişin düşlerim kadar güzel, benim olaman düşüncesi kurşun gibi beynimde.. sökülüp atılmıyor.. unutuyor ellerim üşümeyi, senin ellerindeyken. ve sesini duymak saatlerce öyle güzel..
şimdi burda olsan ya hani, uyusan öylece ve ben öylece baksam yüzüne.. gördüğün rüyadan uyansan sen de, öpüşmeler hiç bu kadar tutkulu gelmese ikimize de.. söylemek istediğim ne varsa, yalanlardan temzilenmiş, bakıp gözlerinin içine içine, fısıldasam sessizce.. yeni yeni cümleler kursam sırf senin için.. nefes almaya seninle tekrar başlasam.. ve tekrar başlasam umarsızca yaşamaya..
"insan sevdiği için sever. aşkın hiçbir gerekçesi yoktur!" (simyacı)
çıplak ayak cam kırıkları üstünde yürüyebilecek kadar cesursan!
yerde ağ olmadan yükselip, atlayacak kadar aklın gittiyse başından,
durgun suların arasında daha bir çağlıyorsan
ve bulanmadan akıp gidiyorsan yaşama inat,
daha da hak veriyorsan adem'e,
gidiyorsan havvanın peşinden.
bir elma uğruna kovulacak gibi oluyorsan cennetinden!
her yanlışta kan damlayan yerin kalbinse sadece,
dudakların susuyorsa yanlışlara sebebsiz,
içindeki melek susturuyorsa şeytanı tüm gün
her dakikanı onunla geçirebileceksen
ve ağzından dökülen her lafı zırh bellediysen kendine.
sabah kalktığında karnında uçuşan kelebekler rahat vermiyorsa sana,
vuruyorsa kanatları bi taraftan bi bu tarafa,
her sabah sebepsiz yere ağzın kulaklarındaysa şayet
ve her gece en az bir saat hayal aleminde geziniyorsan sevinçle,
daha bir neşeli başlıyorsan yarınlara,
her acının sonunda mutlak bir mutluluksa yaşam felsefen,
babanın yaşama dair dedikleri daha bir anlam kazanıyorsa artık,
anneni daha bir anlıyorsan,
herşeye rağmen, "sana değer" diyebilme şuursuzluğu içindeysen,
senli benliden, biz olma halindeysen
sen aşıksın arkadaşşş...
omrumun sonuna kadar yasamayacagimi dusundugum duygudur. yasasam bile umrumda olmaz cogu sey gibi cunku hayatta daha onemli birsey var yasama sevinci. onu alinca askmis sevgiymis hepsi bos.
daha iyisini bulurum umuduna sürüklenmemeleri, zira bu umuda atılıp boşa çıktığı görüldükçe eski sevgiliyi unutamama, ona tekrar aşık olma sendromları başgösterir. *
ben yaptım. özledim diye 5 ay hergün ağladım. bak bu denendi. sonuç, özlemek geri getirmiyor.
napıcaz? özlemicez
nasıl? baktın ki yine özleme psikolojisine giriyorsun, buna sebep olan hisleri değiştir. annene kızdıysan kızma, işyerine kızdıysan kızma.
aşık olmaya çalışma o kendiliğinden gelip seni bulacaktır. zaten pat diye aşık oldum diyosan aşk değil o çüktür çük. beğendiğin kızla zaman geçirdikçe onun doğru kişi olduğunu düşünüyorsan yavaşça aşık olursun zaten.
--otur ve geçmesini bekle--
normal insan duygu durumu 0 ise +100 ile -100 arasında; bir insanın tepkileri, duyguları, göz yaşları, ilgisi, siniri, küslüğü, varlığı, yokluğu, azlığı veyahut çokluna bağlı olarak değişebilen duygu durumuna sahip olma haline hazırlıklı olunmalı. gelişlere, hayatın tam merkezine oturuşlara, sevişlere-sevişmelere, özlemlere, karnının orta yerine kelebeklerin oturmasına da; gidişlere, terk edilişlere, yalanlara, hayal kırıklıklarına, aldatılmaya, acının katışıksız en saf haline de hazılıklı ol demek.
--otur ve geçmesini bekle--