evet gönül başlığın sonuna ''eşiği'' kelimesini de koymak isterdi bir sözlük kalıbı olarak. ama ah şu karakter uzunluğu yok mu?! koyamadık neyse...
özellikle filazoflara, edebi dünyaya ilk merak sarmalarla bir nevi tanışma seremonisiyle oluşur bu olgu. bir bakarsın falanca yazar senin düşünüp yazamadıklarını yazmıştır ve sen de ona gönül borcunu ödeyerek tüm kitaplarını okuyorsundur. akabinde hayatını merak edersin ve özlü sözlerini. bazen bu durum böyle de olmaz kitap falan okumadan aforizmalarla aydınlanırsın. şu filozofun aforizmasını bilir misin modunda hayatını sürdürürsün. genelde bu ilk etkilenme (etki-tepki) olayında söz konusu olur, fakat zaman içinde tekrar eski popülerliğini yakalamış hayat kokan aforizmalar da yok değildir.
çoğunlukla ayy işte bu benim tümcem deniyorsa bilin ki bu yeni başlamıştır mesela. zira aforizma kelimesi dahi onu heyecanlandırmıştır. bir de zaman içinde olgunlaştıkça bu işe saranlar vardır ki ilk gruptan açıkça ayrılırlar. zira birçoğu kitap kurdu gibidir.
