endüstri mühendisi adayı olmuş ya da olması muhtemel kişilere verilecek tavsiyelerdir. bir kere bu mühendislik çok zevkli bir bölümdür. strateji oyunlarını andırır kimi zaman. planlama, üretim, verimlilik, bazen kalite, bazen it* gibi alanlarda çalışılması muhtemel mühendisliktir. girerken bu mühendisliğe dair hiç bir şey bilmiyorsanız da sorun değil zaten girenlerin büyük kısmı, hatta mühendis olmuş olanların küçük bir kısmı da bir şey bilmemektedir bu mühendislikle ilgili. sonra öğrenirsiniz yaklaşık 2. sınıfın sonlarına doğru.
işiniz gücünüz optimizasyon olacaktır bundan sonra. hayatınızı optimize edeceksiniz. her şeyi en verimli halde kullanmaya çalışacaksınız.
yani kısacası kendi bölümüm diye söylemiyorum mükemmel bölümdür. **
ha bir de çok sık olarak bölümünüzü anlatmak zorunda kalacaksınız. o yüzden önceden bi şeyler bilmenin baya bir faydası var.
neden geldim ben bu bölüme diye kafanizi taslara vuracaksiniz. diger bölümlerdeki herkes sadece kendi dersleriyle cebellesirken, siz ayni anda hem makina mühendisligi, hem isletme, hem iktisat, hem bilgisayar mühendisligi, hem elektik-elektronik hem de fizik(ah ahh) bölümlerinin dersleriyle ugrasmak zorunda kalacak, hangi birini yetistireceginizi sasiracak, stresten geceleri uyayamayacak, anadan emilen sütün nasil burundan geldigine tanik olacaksiniz. ögrenciyken de, mezun oluncada(tabii eger olabilirseniz) ne okudugunuzu, neyi neden ögrendiginizi bilmeyecek, bu kadar dersi neden aldiginizin mantigini kavrayamayacak ve diger mühendislik bölümlerinde pasa pasa okumadiginiza cok yanacaksiniz.
öncelikle endüstri mühendisliği nin tanımını en basit düzeyde kafaya sokmak gerekir. hala çoğu insan endüstri mühendisliğinin adını bile duymamıştır. bu ilk başlarda can sıkıcı olur. ama sıkı can iyidir. her bayram ziyaretinde, dedeye endüstri mühendisliğini anlatmak, mezun olmaktan daha zordur. sabırlı olunmalı, dedeye el hareketi çekilmeden önce arkasını döndüğünden emin olunmalıdır.
ders 1 : iyi bir endüstri mühendisi sabırlı olmalıdır.
ingilizce bilmeyen bir endüstri mühendisi, kuyruksuz kurbağaya benzer. yüzemez derede. yoksa kurbağaların kuyruğu yok muydu zaten? bu örnekten de anlaşılamayacağı üzere, bir endüstri mühendisinin bilgi sermayelerinden biri de ingilizcesidir. kimse anasının karnından ingilizce bilerek çıkmıyor. çıktım diyen de yalan söylüyordur. kısacası en azından "ingilizce bilmem gerekecek" gerçeği göz ardı edilmemelidir.
ders 2 : iyi bir endüstri mühendisi kurbağaların fizyolojik yapısını bilmelidir.
bugün blok ders yaptık. bunları iyi ezberleyin. haftaya sınav yapacam.
*insanlarla ikili ilişkilerinize çeki düzen vermeniz gerekir.
*diğer mühendis can dostlarına "ben endüstri mühendisiyim. diğer mühendisler yapar. ben yönetirim" şeklinde bir yaklaşımınız olmamalıdır. bu ukalalıkla işyerinde götünüzü sikerler.
*ingilizce + 1 dil daha bilmeniz gerekir. günümüzde sokaktaki apaçiler bile ingilizce bilmekte bu yüzden ingilizcenin bir değeri bulunmamaktadır. genel kanı ispanyolcanın iyi bir ikinci yabancı dil olacağıdır. benim kişisel önerim ise çince, rusça veya (özellikle)japoncadır.
*derslerinizin çok da ağır olacağını söylemek yalan olur. hele hele türkçe eğitim alan bir üniversitede endüstri mühendisi olmaya adaysanız "kafanız kıyak, alemlere ak, göte bak" konumuna girebilirsiniz. artıdan bu da sosyalleşmeniz için bir araç olur.
*sürekli "kendini geliştir" şeklinde siktiriboktan bir terimle karşılaşıcaksınız. "ne yapayım amına koyim?" diyorsanız gidfin bir kaç yazılım dili öğrenin. bilgisayar programlarında kendinizi geliştirin. bunlar kalburüstü şeyler. bana sorarsanız patavatsız olmayın. sıçmayı, yürümeyi, konuşmayı bilin. prezentabl olun. yemek yerken ağzınızı şapırdatmayın vs vs.
*insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışın. bunun için dediğim gibi bol bol konuşun. ama fazla kafa sikecek kadar da konuşmayın. hepsinden daha da önemlisi, hatta en ama en çok önemlisi her zaman iyi bir dinleyici olun. insanları dinlemeyi bilin. neyi dinlediğiniz önemli değil. konferansta kalite kontrol planlaması ile ilgili değişik fikirlerle gelen tecrübeli ve saygıdeğer bir insanı nasıl dinliyorsanız, bakkalınız mehmet abinizin sorunlarını da aynı sabırla dinleyin. düşünün. kafanızda tartın.
bi de tekrar rica edicem. lütfen ama lütfen yeni bir adaysanız ukala olmayın. adam olun biraz..
