bir takımın taraftarı olmak kolay değildir.bir takıma gönül vermişsen onun hakkını tamamen verdikten sonra o takım yenildiği anda o takıma kızabilir,ya da yendiği zaman sevinme hakkına sahip olabilirsin.bu maddeler göreceli ve değişken olabilir,ama genel açıdan baktığımızda doğru olan budur.
-kulübünün lisanslı ürünlerini maddi gücün yettikçe almak.
-her sene kombine almak.
-zor olsada her deplasmana gidebilmek.
ve en önemlisi bu maddeleri geçtikten sonra asıl taraftarlık başlar;
-takım gol atana kadar,bağırmak.sadece aynı besteye ayak uydurma-mak,tempo tutarak takımı ateşlemek.
-gereken pozisyonlarda hakemi baskı altına almaya çalışmak.
-eğer takım gol yemişse,gol için bağırdığın desibeli katlamak.hiçbir şekilde futbolcuna sövmemek.o forma senin aşık olduğun takımın forması,bunu hiçbir zaman unutma.
-takım tek farklı öndeyse aynı şekilde aynı tempoda takımı iten tezahüratlarda bulunmak.unutulmaması gereken en önemli konu.maç 90 dakika.1-0 önde girdikten sonra dakikalarca 10.yıl marşı sölemek taraftarlık değildir.maç daha bitmemiştir.
-rakip takım çok baskılı oynadığı zamanlarda ya da son dakikalarda italya taraftarının yaptığı gibi inanılmaz bir şekilde dikkat dağıtıcı etken olan ıslık çalmak.
-tüm stada ya da belirli bir tribüne ayak uydurabilmek.tek bir düzen içinde gidilmesi daha çok ses çıkmasını sağlar.
gibi maddeleri çoğaltabiliriz.bu maddeleri tamamı ile gerçekleştiren çok az türk taraftarı vardır.ama bunlara yakın tek taraftar vardır o da beşiktaş taraftarıdır.dileğim diğer takımın taraftarlarınında aynı şeyleri uygulamasıdır.işte o zaman kadıköy cehennemi yada samiyen cehennemi dersiniz.
taraftar olmak, bir bebeği büyütmek gibidir. bebeğin doğması, takımın kuruluşudur; maçlarına gitmek, ilk adımını görmek, ilk kelimesini duymak gibidir. tezahürat, şefkat dolu ninniye benzer. formayı giymek, en güzel kısmıdır. bu bebek benim, dersiniz. bu takım sizindir, sizinle var olacaktır.. soğuk kış günü donma pahasına stadda yerini almaksa, bebeğin hasta olmasında yatağının başından ayrılmamaya benzer. bu tanımı yaparken bile gözlerin yaşarıyorsa, işte gerçek taraftarlık da budur. televizyon başından maç izlemeyi taraftar olmak zanneden de olsa olsa bir bebek bakıcısıdır.