kesinlikle top ile binmek mecburi değildir açıklaması yapılmalıdır hatta toplu (şişman) taşıma aracı da değildir. zira toptan anlamındadır oradaki toplu.
- aslında yanlış anlamaya bi haylice müsait fakat kendisinin hoşuna giden bi pozisyonda, ayakta, bi kızın hemen arkadasında konuçlanmış olarak seyahat eden, 'valla billa fordçu değilim, yani uygun zaman, yer olmasa aramam şerefsizim' altyazılı, kendini ele veren tereddütü sıfatına çökmüş olan itin, bununla beraber, hareket etmenin mümkün olmamasına rağmen, ''ilerleyelim beyler'' deme sahtekarlığı tipini s.ktiğimin suratından okunduğu sırada, kızı rahatsız etmemek için, en azından götgöte bi pozisyon almak gibi, en ufak bi çaba hissetmemesine şahit olmak.. (- anası s.kişmişin çocuğu)
- Toplu taşıma aracı içinde sevgili olanların yada birbirine yakın oldukları anlaşılan çiftlerden bi tanesinin ayakta kalması neticesinde oturanın yanındaki bay/bayan anlayışlının yerini vermesi. Yaşadık, yaşattık.
- Toplu taşıma araçları arasından ekseriyetle minibüse binme esnasında ya da kalabalık bi grubun tek bi kapıyı kullanmalarını gerektirecek bi durumda ve buna paralel olarak önce siz geçin bekleyişini besleyen, elini özellikle çaprazındaki hemcinsinin belinin hemen üstüne koymayı hangimiz yapmadık ki birader. Oysa elin adamının belinde elimizin ne işi var a.q.
- toplu taşıma aracı içinde sevgilisini, annesi, ablasını babaannesini falan fordçulardan korumak için kolları arasına alan, köşelere doğru çeken adamın yaptığı da bi nevi aile filtresi.
küçük şehirden istanbula yeni gelmişseniz zor alışacağınız bir durumdur. Öncelikle şunu peşin peşin belirteyim; lütfen müzik dinlerken sesi sadece sizin duyacağınız şekilde açın, toplu taşıma aracındasınız herkes sizin dinlediğiniz müziği dinlemek istemez. Metrobüsü kullanacaksınız ne kadar kalabalık olursa olsun mutlaka binmeyi deneyin, kapıya ayak basabilirseniz kibarca biraz ilerleyebilir misiniz ? diye sorun yer açılacaktır. çünkü yurdum insanı nedense arabada her an bir yangın çıkar, gaz kaçağı olabilir, su vanası patlar düşüncesiyle kolay kaçabilmek için kapının önünde bekler (yoksa niye bomboş yerler dururken kapı önünde asalak bakteriler gibi çoğalmayı tercih etsinler ki ? ). ortalar istediği kadar boş olsun ilerlemezler. he siz insaniyet namına,sonraki duraklardaki insanları düşünerek orta bölümlere ilerleyin.
eğer yanınızda bir kadın varsa, ve boşalan bir koltuğa oturamadıysa, bir sonraki koltuk için sakın niyetlenmeyin . zira o ne yapar ne eder oraya otur, siz boş yere yerinizi değiştirmiş olursunuz. hiç gerek yok olduğunuz yerde gideceğiniz durağı bekleyin.
- özellikle minibüste müsait bi yerde inebilir miyim demeye ramak kalmışken benden önce şoföre seslenerek olası ses tonu ayarlayamama durumumu bertaraf etmeme yardımcı olmuş adamlara selam. Bizde bi çok kişiye bu konuda yardımcı olmuşuzdur her hal. Olmuşluğumuzda var çok şükür.
felaket sıcak bir günde, aracın camlarının tümü açılarak içeride bir serinlikten çok en azından hava dolaşımını sağlanmaya çalışılırken, bir teyze muhakkak ama muhakkak bundan rahatsız olacaktır. size asla uğramayan, varlığını hissettirmeyen o serinlik veya rüzgar onu bir şekilde bulacak ve zatürre olmasını sağlayacak şiddette olacaktır. en azından o öyle iddia edecek ve camları kapattıracaktır. sonrası için: (bkz: buyrun cenaze namazına)
- Kızların, minibüs ya da otobüste, şoföre veya yolculardan birine sorduğu tüm soruların, soru eki ''mu'' dur soru eki ile biter, ''mı, mi'' ile değil, biraz dikkat et sende fark edeceksin. farz-ı misal bi erkek, ''çalışlar' dan geçer mi?'' der, bi kız ise ''çalışlar' dan geçiyo(r) mu?'' der. yaa.
- otobüse duraktan uzaklaşmaya başladığı an denk gelip 'binebilirim galiba lan!' düşüncesiyle elini kaldırıp, sklenmemek... kız olsam dururdun ama dimi ibne şoför.
-eğer ayakta kaldıysanız erkek olsanız bile arkanızı kimseye dönmeyin.
-hangi toplu taşıma aracına binerseniz binin en önlere oturmayınız. zira her an bir yaşlı ile göz göze gelip 1 saatlik yolu ayakta gidebilirsiniz.
-eğer akbiliniz bittiyse veya bursa'da iseniz bukartınızın limiti yoksa kesinlikle bir kızdan isteyin. çünkü para almıyorlar. *
-otobüslerde en arkaya oturun. böylelikle otobüsteki herkesi gözlemleyebilirsiniz.
-akbili veya bukartı bitmiş liseli ergenlere bukartınızı veye akbilinizi vermeyin çünkü paranızı geri alamazsınız. ancak uzattıkları 20 milyonu bozarsanız alırsınız.
-dolmuşta iseniz şoförün arkasına oturmayınız. yoksa gideceğiniz yere kadar muavinlik yapmak zorundasınız.
-eğer havasızlıktan ve kokudan ölmek istemiyorsanız kış günleri ağız maskesi ile binin.
- Toplu taşıma aracında tutunduğumuz, zaman sonra bazı yerlerinin boyası dökülmüş demirlerine sankit bi bağlamanın, gitarın sapı imiş gibi bi muamele gösterip parmaklarımın arasında bi o yana bi bu yana gezdirir, tutunduğum o demirin sıcak yaz günlerinde soğuk bi yerinden tutunmaya çalışan başka bi yolcunun parmakları ile yanlışlıkla buluşturur elektrikli bakışların şiddetinin o parmakların sahibinin cinseyetiyle doğru orantılı olduğunu pattadanak idrak ederim.
- Toplu taşıma aracı içinde, ayakta kalmış, boş olan tek koltuğa yönelen iki kişiden biri olmak, diğeri, afedersin, karı kızsa, senden büyükse, yaşlıcaysa, buna şüphe yok, ayakta kalmaya, istisnalar hariç, devam ediyo olmak demek. hemcinsinse, sen yaşlardaysa, önce, ''seni yenicem lan istanbul!'' bakışlarını aratmıyacak zayıflıkta göz göze gelmek demek, yavaştan almana rağmen ''sen otur istersen'' demeyi kendine bırakmak demek, ekseri karşındakinin bu düşüncelerden bihaber olması demek, eşşeğin teki olması demek, sen bunları kafandan geçirene kadar, çoktan, eşşeğin arka ayaklarını topladığını görmen demek. (not: başlangıç çizgisi sabit kabul edilmiştir)
- toplu taşıma araçlarında, özellikle otobüslerde yolcuların birbirleri arasında ya da yolcuların şöforlerle arasında geçen diyaloglarına nazire olarak, kimi zeki(!) bireylerin, muhatap olduğu arkadaşına yönelik gibi görünen ama esas hedef kitlesi diğer yolcular olan ve de sözde espiriler yapmaya çalışan insan tiplere otobüs komiği dendiğini biliyor muydunuz?
- Metro, tramvay değilde, akbilin basıldığı yerle arasında belirli bi mesafe olması hasebiyle olsa gerek, halk ve iett de akbilini bastıktan sonra pasosunu ağzına alıp bi müddet oyalanan arkadaş anladık öğrencisin, anladık pasonu çantana, cüzdanına koyana kadar iki elini de kullanmak zorundasın da bu salakça eylemi tüm bunların dışında da yapmaya devam ediyo olmana ne demeli, neyle açıklamalı.. bildiğin paso işte, bi numarası yok, tamam aylık doldurmalarında falan 50 kaat cepte kalıyo, (ayrıca bende de var 'aksaray aöf' kısmı işi bozuyo ama olsun paso pasodur eki eki) öğrencisin o kadar da hakkın ama, her neyse diyeceğim şu ki; ben senelerdir otobüse biniyom daha bugüne kadar falan mavi kartını ağzına her ne olursa olsun götürmüş bi emekçi, efenime söyliim bi fakir görmüş değilim. bu numara, bu artistlik bi tek sende var öğrenci kardeşim, yapma etme, gel yarından itibaren vazgeç bu sevdadan, her ne umuyosan bu şekilcilikten tiz elden uzaklaş, bak her şey daha güzel olacak. Bi kere bu ahval ve şeraitte ben seni görmiyecem, arkadan atıp tutmayacam daha ne istiyon. Lan!
toplu taşıma aracı içindeki havasızlık, kötü koku durumu nekadar yoğun olursa olsun, inatla "hasta oluruz" diyerek, pencere açmak istemeyen insanlarla karşılaşabilirsin. ve işin en acı yanı o hava sirkülasyonunun olmadığı yerden, mikrop kapıp, hasta olarak çıkman çok olasıdır.
Lütfen ama lütfen! birileri şu insanlarımıza anlatsın küçük, kapalı, kalabalık, hava sirkülasyonunun olmadığı yerlerde asıl hastalık kapılır.
- belediye otobüsünde, neredeyse tek ayaküstünde seyahat anında, kendine tam da bi adamın, g.tünün arkasında yer bulabilmişken, ''değdiriyo galiba ipne'' endişesi taşımasına, araç sallandığında, çabaların yetersiz kaldığında falan, hafiften kaba etlerine uzvunun değdiğini hissettiğinde, hak vermemek mümkün değil lan. adam hali hazırda g.tünü sağlama almak için de maksimum bi çaba sarfediyo gerçi, yalan yok. Lakin ben daha henüz ''bizi mi s.kecen lan sen, ipne g.tveren'' diye çıngar çıkaranını görmedim. Alengirli bi pozisyon tabi. (-değdirdiler mi lan yoğusam sana?)
- otobüste, biraz açılması istenen cama, hepte biraz istenir, niyeyse, zaten açamam endişesiyle, kolpa yaklaşımla, aman aman bi efor harcamadan, elinin ucuylan müdahale eden, ve de mümkünatı yok açılmıyo tonlamalı tıslayan er kişi, senin anlıyorum lan ben. biri de tak açar haa, ama onun açısı müsait abicim. koldan güç alabiliyo ki o, açı müsait, oysa ben konum itibariyle ancak bilekten güç alabiliyom yoksa s.kertirim allahıma, söker atarım camı mamı. ehe ehe.