o neslin bi çocuğu da benimdir.
dikkat çekmekten sakınan, yoruma maruz kalmak istemeyen, daha ilk günden siftah diyen arkadaşlar tarafından ayakkabısına bastırmak istemeyen çocuktur.
efsane olduğunu yeni öğrendiğim nesil. bide bu ayakkabıyı ilk kez okul açıldığında giymek vardı. parlıyor anasını satayım. hala da rahatsız olurum yeni ayakkabı aldığımda. üstüne kum dökün falan gitsin gıcırlıgı.
babamların nesli falan olsa neyse de, pek hatırlayamadığım nesil.. tamam yeni ayakkabının üzerine basma hikayesi vardı. hatta yeni ayakkabıyı evde giyer gezerdik akşam odamızda başucumuzda tutar sevince boğulurduk falan da nedense utanarak giydiğimizi hiç hatırlamıyorum. gururla giyerdik.
tatlı masumane bir utangaçlık. neden olurdu bilmem.için için sevinirken herkes bakar ayakkabılarına ne diyecekler acaba diye. üstüne basmak isterler hayırlı olsun maksatlı. hep nefret etmişimdir bu şakadan.
belki utanarak değil de korkarak giymiştir. çünkü ayakkabısı yeni olanların ayaklarına basılıyordu. "aa yeni bu!" derken şak diye siyah/beyaz ayakkabınızın üzerine pis, tozlu bir ayakkabı izi bırakıyorlardı.
genellikle yeni elbiseler bayramdan bayrama alinirdi bayrami beklerdim hep , elbiselerin adi da bayramlikti . arefe gunu babam izinli olurdu , annem , babam , ben pazara giderdik bir elimden annem diger elimden babam tutardi... gule oynaya sevine sevine ben ... pazardan alirdik bayramliklarimizi hic bilmezdik ki marka falan herkes pazara akardi... neyse alinirdi ve hep buyuk olurdu alinanlar seneye de giymek icin... bayram spor ayakkabisiz olmazdi benim icin... o kadar istekle alinan bayramliklarimi giyemezdim bayram gunu... bayram gecer ve ayakkabi uzeri yeni olmadigi belli olacak sekilde özenle kirletilip oyle giyilirdi... Çocuktuk ama gururluyduk.
kadinlari ilkokulda kirmizi ayakkabi giymis nesildir. halden anlar, yoksullul gormus nesil. bazilari hala durumu yettigi halde, istedigi her seyi almaz; durumu olmayanlar aklina gelir.
kendine göre, ekonomik durumu biraz daha kötü olan arkadaşlarını düşünen çocukların oluşturduğu nesildir. bu utangaçlık zamanla alışkanlığa ve bir davranış şekline de dönüşebilir.
29 yaşına dayandım. söylemesi ayıp geçende bir çift spor ayakkabı aldım. yemin ediyorum hala giymedim. küçüklükten kalan bi alışkanlık. pazar günü, etraf sakinken giyip biraz tozlanmasını bekleyeceğim.
ilk okulda başlayan bu alışkanlık lise de devam etti. ha şeş kaza birisi okula yeni bir ayakkabıyla gelmiş ise, ayakkabıyla resimler çektirilir, '' dur abi silelim toz konmasın '' gibi bitirim tavırlar takınılır, o ayakkabıyı aldığına alacağına bin pişman edilirdi.