mutluluk nedenidir. yeni çift ayakkabınızla ilk evden çıktığınızda yüzünüzde tebessüm eksik olmaz. ne kadar da yakışıyor diye kendinize telkinlerde bulunursunuz, zira bir yığın para vermişsinizdir. vicdanı rahatlatmak lazımdır. tamam, son 4 gün içinde cidden yüklü bir miktar vermiş olabilirsiniz ayakkabı sektörüne ama neticede sabahtan akşama kadar ayakta duran sizsiniz, yazık size.
dedim ya, nedensiz, mantıksız mutluluk sebebidir, sanki millet sadece ayakkabına bakarak seni ciddiye alacak veya almayacak... ama yine de kendini çok mutlu hisseder, mutlu olursun.
eşittir "evlilik"... hep sıkar ilk başta,sana yaşayacak alan bırakmaz, hatta yaralar, kanatır duyguları. sonra? sana kalmış, dayanır, alırşır giyersin ayakkabını ömrünce... yahut "amaan" der atarsın kenara... sonuçlarına katlanarak elbette...
Alınan yeni ayakkabıyı ayağından çıkarmak suretiyle bi arkadaşının eline ''kalite oğlum eheh'' diyerek tutuşturan adamlardan uzak durmaya çalışırım. (vay i.ne adidas yapmış ehü ehü)
çocukluğumda bir keresinde yanıma alıp birlikte yatmışlığımız vardır. sonra bilgisayar çıktı, cep telefonu, ipod, iphone derken yeni ayakkabı sadece ayağı vurduğunda konu oluyor. aşklar da böyle.