Yeni askerlik sisteminde askerlik hizmet süresi eğitim farkına bakılmaksızın herkes için eşit sürelere çekilerek lise mezunu olsun, üniversite mezunu olsun bütün askerler için 6 ay olarak belirlenmiştir.
Kısa dönem askerlik uygulamasına tamamen son verilmiştir. Önceden Üniversite mezunları 6 ay süre ile kısa dönem olarak vatani görevini yerine getirirken lise ve altı mezunu olanlar ise 18 ay bu vazifesini yerine getirirdi. Yeni uygulamada mezuniyet farkına bakılmaksızın bütün askerlerimiz için bu süre kesin olarak 6 aydır.
Bedelli askerlik süresi 1 aydır.
Ayrıca Vatani görevini yedek subay yada ast subay olarak yerine getirmek isteyen kişiler için askerlik süresi 12 aydır.
Er Ve Erbaşlar isteğe Bağlı Olarak Hizmet Sürelerini 6 Ay Uzatabilirler. Bunun için disiplin amirlerinin olumlu değerlendirmesi gereklidir. Askerliğini uzatanlara ilk 6 aylık ve ikinci 6 aylık dönem için ayrı terhis belgesi verilir. Ayrıca bu kişilere 257 sayılı Er ve Erbaş Harçlıkları Kanunu’na göre harçlık ödenir.
askerliğin onda birini bilmeyen nerede otu boku okuyan 4 yıllık mezunlar ve iki yıllık okuyanlar 6 ay sonra
yedek astsubay
veya yedek subay olabilecek..
vay vay 10.000 yıllık türk askeri sistemi nelere kaldı.
eskiden 4 yıllık oku hiçbir olamazsan polis olursun diyorlardi
iyi kötü bir işi, bir diploması olan hiç kimsenin saçma sapan bir ortamda altı ay geçirmek isteyeceğini zannetmiyorum. saçma sapan diyorum çünkü artık karşında kim var bilemiyorsun, fetocu mu, tarikatçı mı, şıh götü yalayan bir dümbük mü, ilçe başkanının torpiliyle orduya girmiş bir ak partizan mı belli değil.
ülkenin yarı nüfusu sırf kısa dönem askerlik yapabilmek için işletme, ilahiyat, aöf bölümleri gibi kıytırık lisans bölümlerini okuyordu.
Bu yasa da yasallaştığına göre artık lisans mezunu oranında bir düşme yaşanması muhtemeldir.
Ayrıca mühendislerin de tıpcılar gibi askere direkt asteğmen olarak başlamasını sağlayan bir yasa da çıkarsa tadından yenmez. Götü boklu tıpcıların bile askerde avantajı varken bize yapılan haksızlıktır.
mehmetçik terhis bekliyor.
binlerce mehmetçik, hatta onbinlerce...
yine bugünlerde sınırlarımız da hareketli.
abd yunanistan sınırına asker yığıyor. doğu akdeniz'e yeni gemiler gönderiyor, iki de uçak gemisi var içlerinde...
bugünlerdeki hareketi görebilmek için düne bakalım mı?
işte bu yüzden osmanlı yeni bir askerlik sistemi getiriyor.
yeni getirilen bu askerlik sistemi ile balkanlar'da silah altında bulunan 75.000 asker terhis ediliyor.
75.000 asker ne demek? şöyle izah edeyim.
1912 senesinde osmanlı'nın balkanlardaki tüm askeri unsurlarının toplamı 280.000.
yani, yani ordunun 4'te 1'ini terhis ediyor osmanlı. bir anda, durduk yere...
ayrıca, yine aynı zamanda, harp tehlikesi yok diye, ordunun binlerce subayı da emekliye sevk ediliyor...
sonra balkanların karıştığı gerçeği ile yüzleşiliyor.
eylül 1912'de seferberlik ilan ediliyor.
yeni kuvvetlerin toplanması, eğitilmesi, donatılması...
uzun iş.
daha seferberlik rayına oturmamışken, ordu toparlanıp donatılmamışken ekim 1912'de balkan harbi patlıyor.
hem de ne patlamak.!!!
tüm seferberliğe rağmen osmanlı kuvvetleri ancak 350 bini buluyor, ama karşıdaki kuvvetler bunun 2 misli.
75 bin tecrübeli askerin terhis edilmesi ve binlerce subayın emekli edilmesi savaşa direkt etki ediyor.
osmanlı 50 bin şehit veriyor, 100 bin de yaralı.
ayrıca 115 bin askerimiz esir ediliyor.
netice?
netice şu ki tam 300 sene boyunca fetihler yapa yapa, kazıya kazıya, cenk ede ede kazanılan ve türk milletine tam 500 sene yurt olan balkanlar sadece 5 ayda kaybediliyor, elimizden çıkıyor...
Mareşal fevzi Çakmak, Balkan Harbini yalnız bir askeri mesele değil, "namus lekesi" olarak tanımlar.
Ordunun temel disiplin ilkesinin, bireysel siyasi tercihlerinin öne çıkarılmasıyla nasıl alt üst olup bozulduğunu, işlevini tamamen kaybetmesini anlatıken öfkesini saklamaz.
ve anılarında balkan savaşları bozgununu şöyle anlatır;
"19 Haziran 1913 sabahı Karadeniz gemisi, akşama doğru da Gülcemal vapurundaydım. Batı Rumeli'de 500 yıllık Türk hakimiyetine veda ettik. Güneş batarken Arnavutluk kıyıları da yavaş yavaş gözümüzün önünden siliniyordu. Atalarımızın asırlar boyunca kanlarıyla suladığı eski ve yeni şehitlerimizin gömüldüğü vatan parçasının terk edilmesi kalplerimizde giderilmeyecek acılar, hasretler meydana getiriyordu..."
yine aynı şekilde, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra, orduda en büyük darbeyi komuta kademesi aldı.
Ordunun komuta yapısı, disiplini ve hiyerarşisi bozuldu...
Silah arkadaşlığı ve güven tamamen bitti...
askeri okullar kapatıldı...
askeri sağlık sistemi sona erdi.
bugün güneydoğu'da yaralanan pek çok askerimiz normal doktorlar tarafından tedavi edilmeye çalışılıyor ve ne yazık ki pek çok yaralı askerimiz şehit oluyor.
jandarma genel komutanlığı türk silahlı kuvvetleri bünyesinden koparıldı.
Harp Akademileri kapatıldı.
Ordunun stratejisini belirleyen kurmaylık sistemi tarihe gömüldü.
Bu olumsuz ortama dayanamayan birçok tecrübeli subay ve astsubay, teknik personel emekli olarak ordudan ayrılmayı seçti...
Ordu kadrolarındaki boşalan yerleri doldurabilmek için 2-3 ay gibi çok kısa sürelerde subay ve astsubay yetiştirilir oldu. bu kurumun başına da askerlikle hiç alakası olmayan bir geçirildi...
hem de şu günlerde...
tekrar edeyim, abd yunanistan sınırına yığınak yapıyor, yine aynı abd doğu akdeniz'e 2 uçak gemisi ve bir donanma gönderiyor, aynı abd basra körfezine yığınak yapıyor ve biz onbinlerce askeri terhis etmeye hazırlanıyoruz.
yeni sistemde askerlik 6 aya düşüyor, hemde tek tip; lise altı ve lise mezunları,üniversite mezunları hepsi 6 ay mecburi askerlik yapacak.
üniversite lisans mezunları isterlerse yedeksubay, 2 yıllık önlisans mezunları ise yedekastsubay olarak yapabilecek.(12 ay) bu hizmet bitiminde yedeksubaylar subay, yedekastsubaylarda astsubaylığa geçiş yapabilecek.
bir ay acemi eğitimden sonra 31 bin lirayı veren bedelli yapabilecek ama bedelli kontenjanları doluysa kura çekilecek ayrıca 6 ayda bir bu rakam artacak.
edit: 6 ay askerlik sonrasında isteyen sözleşme yaparak sözleşmeli er veya uzman çavuş olarak 6 ay daha maaşlı olarak askerlik yapabilecek, bu 12 ay askerlik sonrasında başarı durumuna göre tekrar sözleşme yapılarak göreve devam edebilecek.