çalışma hayatı birkaç sefer yazılmış ama tekrar tekrar söylemekte fayda var. insanların mutsuzluğunun ve çaresizliğinin en büyük sebebi ne dilini konuşamamak ne de dinini yaşayamamak. Türkiye'de bu sorunlar sadece hedef saptırmak için çıkarılan sanal sorunlar. insanların işi gücü olsa kimse kimseye muhtaç olmasa ya da çalışanlar daha düzgün koşullarda çalışsa sistem zaten kendi kendine rayına girecektir.
66. madde değiştirmemeli tamamen kaldırılmalı. nedir bu madde?
''Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.'' ve devamı.
ha tamamen kaldırılması şovenistleri rahatsız edecekse eğer, türktür yerine; türkiyeli gelebilir. türklüğün de kürtlüğün de övülmeyecek bir şey olduğu anlaşılmalı.
burdaki anlamın ırktan ziyade 'birleştirmek' ortak zemin oluşturmak için olduğunu söyleyenler var, atatürk'ün milliyetçilikten ziya gökalpten etkilendiğini biliyoruz.
ayrıca; '' Benim Yaratılışımda Fevkalade Olan Bir Şey Varsa, Türk Olarak Dünyaya Gelmemdir. '' dediğini,
'' En büyük iftiharım Türk olarak yaratılmamdır. '' dediğini de biliyoruz.
bunlara rağmen yine de birleştirmek amacı taşıyorsa, ''insan'' olmamız bile birleştirici bir unsur.
Engelli vatandaşların hakları korunmalı. Onları sosyal hayattan koparan engekller ortadan kaldırılmalı. zaten zor olan hayatları daha da cekılmez hale getırmek yerıne onlara gerek kamuda gerekse sosyal hayatta yapılabilcek max teşvik, yardım ve katkı sağlanmalıdır.
--spoiler--
türkiye cumhuriyeti'ni türk, kürt, laz, çerkes (diğer etnik unsurlarda dahil) halkları ortak bir mücadele ortaya koyarak birlikte kurmuşlardır.
türkiye cumhuriyeti devletnin dili türkçe ve kürtçedir.
bu dillerin yanında diğer halkların dilleride eğitim dahil sosyal hayatta özgürce kullanılmalıdır.
her bölge kendi içinde özerk bir yapı ile yönetilmeli.
bu özerk bölgelerin kendi dili, kendi bayrağı,kendi yasaları ve kendi meclisi olmalı.
bu zihniyeti savunmayan bunlara dur diyebilecek tek parti mhp dir vatanını birazcık da olsa seven yazarlar
bir istisna yapıp bu seçimde oylarını mhp ye vermelidir.
ÖSYM,YSK gibi kurumlarda en ufak adaletsizlik, şüphe olmamasını ve halkın bu kurumlara tam güvenini sağlayacak insalarla kurumlarla çalışmalarını sağlamak. Bu kurumları 0'dan düzenleyerek halk ve genç nesile fırsat eşitliği ve demokrasiye güvenmeyi, kul hakkının önemi öğretilmeli. Bu kurumlar anayasayla çok sıkı korunmalı...
bir avuç, hatta tek parmak egemenin dayatacağı, tüm toplum kesimlerinin katılımını yine dışlayacak ve ortak paydalarla ilgisi olmayacak tehlikeli maddeleridir. halkın ne istediği değil, demokrasi getirileceği yalanının nasıl soslanıp yutturulduğu yine görülecektir. (bkz: 12 eylül referandumu)