yeni aldığı topu patlayan çocuk

entry5 galeri0
    1.
  1. ilkokul yılları..alt komşumuzdu ismail in ailesi. hem sinif arkadaşiyiz hem komsu.
    cok iyi top oynardı. tek tutkusu futboldu. biraz celimsizdi. iyi beslenememisti küçüklüğünden beri. babasi ben bildim bileli cezaevinde yattigindan gecimlerini annesi apartman temizleyerek sağlıyordu.

    annem fazla yemek yapar ara sira onlara da götürürdu, çoğu zaman bana soylerdi " al bunlari asagi götür, sevinsinler." diye. ben kapiyi ismail açacak diye öyle korkardim ki. ismail in kalbini kiracagim, ismail üzülecek diye..
    çoğu kez "sen götür anne." derdim. annem beni anlamazdi ama mecburen kendisi götürürdü..

    dersleri de pek iyi degildi ismail in. ben ders calistirirdim arada sirada. kalemi defteri hep eksik olurdu, aksamin bir saati silgi istemeye gelirdi. ben de ne varsa anneme verir, ismaile vermesini isterdim..

    dediğim gibi ismail in tek tutkusu futboldu. ben de iyi oynardim, o da iyi oynardi. ikimiz ayni takimdan olunca maç yapacak adam kalmazdi, "çok güçlü oldunuz." derlerdi mahallenin çocukları.

    ismail günlerdir top almak icin para biriktiriyordu. biz de zengin sayilmazdik, arada 500 bin koyardik küçük para torbasina..bir erkek tutkularindan vazgecemez ya hanı ismail de oyleydi. karni AC olduğu halde "zaten eve gideceğiz olum" deyip simit bile almazdi..

    günlerden bir gün evin önünde misket oynarken biz ismail elinde kipkirmizi bir topla çıkageldi. meger parasini biriktirmis, gitmis herkesin almak istedigi okuln karsisindaki kirtasiyenin en yuksek yerinde duran o kirmizi topu satin almisti.

    ismail elinde topla doğruca eve gitti. tabi biz akıl sır erdiremedk bu duruma. haftasonu hic disari cikmadi. pazar aksama doğru kirmizi topuyla geldi ve "evde oynanmiyo anasini satim" dedi.

    hemen takımlar kuruldu, kaleler kuruldu, mac yapmaya basladik.ismaille ben yine farkli takimdaydik..

    mac cekismeli giserk giderken bir anda ismail in sert şutu karşı yoldan geçmekte olan kamyonun altina gitti..

    ve acı bir ses duyuldu. top patlamasti..
    ismail "topum." diye aglamaya basladi..kamyon çoktan gitmisti bile.
    "ne olurdu şerefsiz topumu ezmeseydin." diye bagirdi hickirarak.

    biz ismail i teselli etmeye çalıştık. çocuk öyle ağladı ki.. bir sey yapamadik..

    aramizdan eve doğru yavasca yürüyordu. bir yandan ağlıyordu.. öyle bir gidişi vardi ki çocuğun..ben de gozyaslarimi tutamamıştım..

    sonra ismal in patlak topunu aldik, patlak yerini anneme diktirdim, icine plastik top yerlestirdik, plastik topu sisirdik yine ismail in kırmızı topu gibi oldu..

    kapisina birakip kactik, ismail in sevinme sesleriniyse apartmanın girişinden duyabiliyorduk o pazar akşamı..
    7 ...
  2. 2.
  3. Üst üste yaşadığı durumda tükenmişlik sendromuna girmesi olası velet. Ayrıca mörfi kanunlarının işlerliğinin kanıtıdır.
    1 ...
  4. 3.
  5. Gibiydi gidişin. Daha doyamadan sana, tutamadan ellerini. Gittin. Beni kaldığımla bıraktın. Bilmedin, kalmak gitmekten daha zordu. Bu yüzden sen kolayı seçtin. Ben fantayı. hadi iyi geceler * .
    1 ...
  6. 4.
  7. Küçüklüğümüzde yazları bizdik o çocuk. Yaz tatillerinde babanemde kalmaya giderdik. Komşu çocukları ile voleybol oynarken hep babanemin komşusu olan semra teyzelerin bahçe duvarı üzerindeki tellere takılırdı ve patlardı topumuz.
    2 ...
  8. 5.
  9. Aynı kaderi paylaştığım çocuktur. Karne hediyesi olarak lig maçlarındakine benzeyen futbol topu alınmıştı. O zamanlar pahalı a.q şimdiki gibi de değil. Dışarı çıktıktan yarım saat sonra üzerinden aniden ortaya çıkan dev bir hafriyat kamyonu geçmiş ve güzelim dikişli futbol topu hemen oracıkta parçalanmıştı. Aynı tsubasanın topuna benziyordu ama yamuk değildi ve hızlı gidiyordu fakat patladı işte.
    Şimdi düşünüyorum da ulan ne işi vardı o kamyonun bizim top oynadığımız yerde. Çocukluğa bak iyi bizi ezmemiş amk kamyonu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük