Kavşaklara ve dönüş yerlerine yaklaşırken hızını azaltmamak. Zannetme ki şehir içinde göbeğe doksanla girdim. Arasokaktan hallice bir yerde bekleyen radardaki memur artık neyden uyuz kaptıysa üşenmemiş radar görevinin yanında ayrıca makbuz tanzim etmiş ceza yazmıştı. Bana gelen cezada aracımın fotoğrafı filan da yoktu. Zaten caddeye çıktım ilerden başka bir sokağa girdim. Hızım da en fazla 20 filandı. Araç içi kameram var, sağ alt köşede hız yazan cinsten. Maksimum hızım 19 oluyor. Görsen kafayı yersin la bisiklet beni geçiyor yayaya yol veriyorum filan.
Gittim sulh ceza’ya itiraz ettim. Sonradan araştırdım trafikçi frikmiş biraz, millete antin kuntin cezalar yazıyomuş. Koskoca bir şehir bunun yazdığı saçma sapan cezaları düzelttirmek için gereksiz mahkemelik oluyo filan. Allahtan tayin oldu da kurtulduk. Yalnız gittiği yerde de son sürat saçmalamaya devam ediyor. Motorsiklete emniyet kemeri takmıyor diye ceza yazmış filan. Araştırın çıkar, öyle dengesiz biri.
Geçenlerde eşimle aşının ikinci dozunu olup eve dönüyorduk. Kadının biri orta şeritten sağa benim önüme kırdı aniden. Çarpmasın diye kornaya bastım. Bu sefer iyice sinirlenip ışıklarda Üzerime sürmeye başladı. Ben de çarpmasın diye plakasının fotoğrafını çektim. Peşimize takıldı. Kovalamaya başladı. Ters yöne girip sıkıştırdı. Eşim korktuğu için ara sokaklara girip zor kaçtık.
15 gün sonra mail geldi. aynı tarih ve saatte, Yenimahallede makas atma cezası yazmışlar. Kadın şikayetle yalan ceza yazdırmış.
Türkiye'de adalet böyle çalışıyor. Arabadan inseydim trafik magandası diye show habere çıkardık. Edepli davrandığımız için ceza kestiler. Dövseydim cezası yoktu.