tuzlu yemeyi seven kişinin bir süre sonra alışkanlık haline getirdiği davranıştır. kişinin sağlığını düşünen yakınlarının tuzluğu saklamasıyla bağımlılıktan kurtulabilmesi mümkündür.
patronun işe alacağı elemanı sınamak amacıyla yemeğe çıkardığı ve yemeği tatmadan tuz atan elemanı işe almaktan vazgeçtiği klasik "önyargı" hikayesinin dışında, bu durum bir tür "öğrenilmiş çaresizlik" olgusuyla ilişkilendirilebilir ki, saate bakıldığında aslında bakmadığının farkında olana kadar geçen süre, yemeğin tuzu biberidir..
üniversitenin yemekhanesinde yemek yiyen insan ise gayet normal olan insandır. zira yemekhanenin yemekleri tuz denen maddeyi bir gıdımcık bile olsun içermemekte, öğrenciyi eline kaşığı çatalı almadan tuzluğa uzanmaya sevketmektedir.
yemeğini tuzlu seven insandır. onun için yemekte tuzun fazla olup olmamasını önemi yoktur, hatta ne kadar tuzlu o kadar iyidir. sağlığını düşündüğü için ot gibi yaşayan insandan daha saygı duyulasıdır.