amına koduğumun meyvesini toplum içinde yerken ağzına bütün halinde atıp çekirdeği tükürsen ayrı bir iğrenç durum, ısırarak yesen zaten göt kadar bir şey yiyemiyorsun.
yani evde falan yemesi güzel de dışarıda çekirdek tüküreyim mi tükürmeyeyim mi diye düşünmesi kötü oluyor, aynı şey zeytin için falan da geçerli.
şeftali yemek cidden sıkıntılı bir iş. ısırmanızla beraber , üstünüze damlar , eliniz yapış yapış olur. ben , o yüzden , yanıma şeftalileri alıp küvette yedikten sonra , duşumu alıp çıkıyorum. en temizi.
Spagettidir, yıllardır ağzımı yüzümü batırmadan yediğim bi spagetti hatırlamıyorum. Bundan yaklaşık 6 yıl önce çatalla uğraş uğraş yine ağzım yüzüm batıyor gına gelmişti çatalı bırakıp elimle dalmıştım o kadar eziyeti çektiğinize değmiyor efenim yiyin elinizle işte.
kesinlikle balıktır. kılçıkları ayıklıyım derken, balıktan soğuyorum. kılçığa aldırmadan yemeye kalksam, kırk kere kılçık yutuyorum. her canım çektiğinde, dışarda ayıklanmış balık yemeye çıksam batarım amk. anlayacağınız balık tüm yiyeceklerle, insana eziyet etme konusunda ölümüne kapışır. bu eziyet yüzünden üç senedir balık yemiyorum ve mutluyum.
tavuk buttur. çatalla ve kaşıkla parçalamak işkencedir. parçalarsın parçalarsın en son parçalayamadığın bazı kısımları kalır onlara üzülürsün. en güzeli elle tutup ısırarak yemektir ama toplum içinde bunu yaparsanız büyük ihtimalle görgüsüz etiketi yersiniz hem de tuttuğunuz el vıcık vıcık yağ olur.