--spoiler--
işte ata'yı ağlatan şarkı.
bu şarkıyı dinlerken mübarek gözlerinden yaşlar geliyordu ve dediler ki ; yemen ellerinde ölmek için türk çocuklarının ne işi var ?
--spoiler--
Muş, Elazığ, Erzurum ve Sivas yörelerinden hangisine ait olduğu ihtilaf konusu olan, içinde geçen o meşhur cümlenin huş mu yoksa muş mu olduğu tartışma konusu olan ama en nihayetinde türkün türküsü olduğu için her türkün yüreğinin derinlerini sızlatan, dedemi nenemden ve evlatlarından ayıran yemeni bana hatırlatan muhteşem türkü.
bunları yazdıranların, suçsuz günahsız torunları, bugün ortadoğu topraklarının her bir yanında eziyet ve çile çekiyor, birbirlerini boğazlayıp yabancıların isteklerini yerine getiriyor..
ne zaman dinlesem hüngür hüngür ağlayasım gelir. vatanından binlerce km uzakta; neye karşı, kime karşı savaştığını bilmeyen bir sürü asker... pek çok askerimiz şehit olmuştur savaş sırasında ama tıpkı türküde söylediği gibi "gidenin gelmediği" bir savaş olmuştur bu. savaş bitip de anlaşmalar imzalandığında son kalan askerler dağılmıştır. ama nereye? o dönem vatanına dönmesi imkansız olan askerlerimiz için tek seçenek vardı. arap yarım adasında, memleketinden çeyrek dünya ötede, yabancı insanların içerisinde kendine bir hayat kurmak. memlekette geri dönüşlerini bekleyen biçare anaların, babaların, sevgililerin ise yapabilecekleri tek şey ümidi kesmekti. zira orası yemendi, giden geri dönmezdi.
her dinlendiğinde gözlere yaşartır. birçoğunda da ağlatır. Ama Türküyü söyleyenlerin yanında Elçibey de aynı karedeyse ve onun da gözleri yaşlarla dolmuşsa, ağlatır hem de çok fena ağlatır. Yemen şehitlerine ağlatır, Çanakkale şehitlerine ağlatır, Kafkas islam ordusu şehitlerine ağlatır, Kurtuluş savaşı şehitlerine, kıbrıs savaşı şehitlerine, Karabağ savaşı şehitlerine, kara yanvar şehitlerine, PKK tarafından kahpece vurulmuş şehitlere ağlatır. MustafA Kemal'in askeri elçibey'e ve Mustafa Kemal'e ağlatır.
şu yemende akar sular akmıyor
cerrah gelip yaramıza bakmıyor
hastaların hiç birisi kalkmıyor
yemen çöllerinde kaldım ağlarım
mızıka çalındı
düğün mü sandın
al yeşil bayrağı gelin mi sandın
yemene gideni gelir mi sandın
tez gel ağam tez gel dayanamirem
uyku gaflet basmış uyanamirem
ana ben olurem oyy oy
inanamirem
beni öldüren oy oy oy oy
inanirem .
Yemen ellerinde Şehit olmuş onbinlerce Türk çocuğu ardından yakılan Ağıttır. aradan 90 yıllık bir süre geçer, ama bu ağıt Türk Milletinin gerçek evlatları, analarının yüreğinde her daim acı olarak kalır. Unutulmaz. Eğer ki bir köpek Arap! kardeşlerimiz derse yanımızda, biz yine o şehitlerimizi hatırlarız, üzülürüz, içimizden ağlarız, için için kanarız, nefretimizi içimize atarız ve ant içeriz.
en az Bu ağıt kadar acıklı olan yemen bizim neyimize ağıdımız da vardır. o da Her Türkte aynı etkiyi, duyguyu, hissiyatı ve düşünceyi yaratır. Son olarak da bütün arap dünyasına bir tane Türk evladını değişmem, bir damla Türk anasının gözyaşını değişmem diyelim. Arapların da arapellerinin de Allah belasını versin.
ahmet kaya'dan barış manço'ya, şebnem ferah'tan ibrahim tatlıses'e, safiye ayla'dan bülent ersoy'a, şivan perwer'den ruhi su'ya türk müzik dünyasında neredeyse her türün şahlarının yorumlamaktan kaçınmadığı ama hakkını verenin çok az olduğu türkü. onlardan biri için;