insanı karadenizli olmaktan utandıran, şova yönelik hareketleri ile cıvıklığını her fırsatta gösteren, cahilliğini dışa vurmaktan hiç çekinmeyen, saygısızlığı had safhada olan yarışmacı. hayır o değil, izleyen de karadenizlilerin hepsini böyle sanacak, ondan korkuyorum. mevzu şive ile konuşmaksa aynı yarışmadaki hasan ondan bin kat daha neşeli, daha güzel konuşuyor.
show tv nin bilinçli bir tercihi olan, trabzonlu olmaktan utandıran kadındır..
kadayıfa çatalı vurmalar falan..bu ne yaa,
ne söyleseler 'hiç duymadım' diyor, insan 'terbiyeli tavuk çorbasını' da hiççç duymamışsa ne işi vardır o yarışmada..
nerde yaşar bu kadın..
tanıtımlarda görülüyor ki, başında yazması, üzerinde geleneksel karadeniz kıyafeti, sırtında çalı çırpı, yaylalarda bir şeyler taşıyor. ahırları falan var. bildiğin köylü anadolu kadını işte.
yarışma günü geliyor; saçlar kızıl, yüzde makyaj, kıyafet o biçim. takıp takıştırmalar falan.
ama bir konuşuyor, bu kadın hala o köylü kadın.
ben şimdi anlamıyorum: bu kadın gerçekte hangisi? geleneksel kıyafetler içinde, başında yazması falan sırtında çalı çırpı taşıyan kadın mı? yoksa saçları kızıl, son derece takıp takıştırmış, giyinmiş kuşanmış, makyajlı fosforlu kadın mı?
yoksa ikisi de mi?
tamam bir kadın hem böyle modern görünümlü, hem de geleneksel köylü kadını imajında olabilir tabii ki. ama bu kadınınki çok farklı.
böyle küstah bir kadın az bulunur. üstüne para verseler bu kadar rezilliğe katlanılmaz. ama bu bedava, gönüllü olarak yapıyor. allah akıl fikir versin kendisine.
dün akşam seyirciyi görgüsüzlüğüyle dumur etmiştir resmen.
zeynep'in hediyesine bir teşekkür bile etmemiş, onu bile iğrenç bir şekilde eleştirmiştir "ben bunu giyecek gadun miyum?" "daha dün 200 ytl verdim yeni ayakkabı aldım."
hasbinalllaaahh! şaka mı bu ya?
verilen hediyeye teşekkürü bu bu kadının. yahu kadın sana ayakkabı almak zorunda mıydı be? giymezsen giyme. sanki parasını sen verdin zeynep'e. manyak la bunlar.
bir de "ben karadeniz kadınıyım" diye yutturmaya, ambalajlamaya çalışmaz mı bu küstahlığını.
yeri gelince de, "ben bilmem, ben sizin kadar gezip görmedim" diyip duruyor, işin içinden sıyrılıyor. ayakkabıya 200 ytl vermeyi, yemekteyiz yarışmasına katılmayı, saçlarını kızıla boyatıp bir ton makyaj yapıp, simli kıyafetler giymeyi, kafası kadar küpe takmayı, her bir haltı biliyorsun, fakat en basit bir yemeği bile "heç duymadum" diye kötülemeye çalışıyorsun.
doğalmış, dobraymış, bilmem neymiş.fesatlık ne zamandan beri dobralık oldu?
fesatlığından zeynep'i tebrik bile edememiştir. kelimeler boğazında düğümlenmiştir.
anadolu kadınıymış. hadi canım sen de.
-ha bu marine edilmiş julyen usülü et nedir hasan?
-işte bu julyen şeklinde doğranmış, marine edilmiş et yemeği
-marine mi? marina benim bildiğim dış devlette bi kadın ismidir. hiç duymadım ben böyle birşey karadenizde.
hayatımda rastlamadığım türden bi kadındır bu şaduman. senelerce yaşadığı doğu karadeniz köyünden çıkmamış anneannem bile zamanında fasla olan aşklarını anlatır durur hala. ayrıca kendisi güveci çok severim, şöyledir de böyledir deyip, ertesi günü "edi hayatta sevmem, hic sevmem edi yemem de oni" vari cümleler kurup şaşırtmıştır. düzgün oyna abla. olmamış, beğenmedim.