eğer yarışmanın gerçek amacı insanların yemek kültürünü geliştirmek, görgü kurallarını hatırlatmak, bu konuda dikkatimizi artırmaksa... buna uygun bir yarışmacıydı. kültürünü, yeteneklerini bilemem ama benim gördüğüm hakikaten dikkatli, kibar ve samimi olmasıydı.
alemin sinirlerini zorlayan, hasan isimli, perukumsu saçlı, insanımsı varlığa bile tahammül edebilen, melekimsi insan ( tanıdıgımdan değil, sırf bu adama olan tahammülündendir yakıştırmam )..
korkutucu kadındır vesselam.
bünyede boğma isteği uyandıran ''bitkici'' olduğunu söyleyen ancak benim gözümde sigara ağızlığıyla konken masasında oturan teyze imajındadır.
yemek hazırlarken giydiği tüylü kazak yüzünden, yemeklerinden de tüyler çıkması muhtemel bir yarışmacı. yaşından ileri gelen bazı rahatlıkları var, tamam hijyen kurallarını hiçe saydı ama bir insanın bu kadar aşağılanmasına dayanamadım. beğenmiyorsanız yemeyin kardeşim, kaç kişi önünde rezil oldu kadın, sanki benmişim gibi üzüldüm.
evindeki hijyen durumları öğrenci evinden biraz hallicedir.
o değil de, resmen yerin dibine geçti. ne kadar da daha önce milletin ıcığını cıcığını eleştirmiş, onlara karşı büyüklenmiş olsa da, insan üzülüyor yahu.
bir de ne biçim kılmış bu akşamki; şeyda hanım fenalaştı, nil böhüü diye gözyaşlarına boğuldu, ümit bile naim'e patladı.
not: birkaç gün yemeklerde paranoyak bir şekilde kıl aramamıza sebep olacak kadındır ayrıca.
başka bir yarışmacı hakkında ukalalık ve kendini övme hakkında konuşurken kendisi için ''ben türkiye'nin liv tyler'ıyım, gözlerim mükemmeldir benim..'' şeklinde konuşan hatun.. severek izliyoruz kendisini ve kıllarını..
şeyda hanım'ı hasta etmiş kadın. zaten ediyordu da, bu akşam resmen k.o. etti kadını.
ayrıca, şeyda hanım bir kıl (ya da birçok kıl) yüzünden yataklara düşmüşse, bu akşam yoğurt kepçeleyen sahra hanım elini görünce ne yaptı bilemiyorum. umarım yarın gazetelerde "yemekteyiz'in şeyda'sı hastaneye kaldırıldı" gibi haberler okumayız.
en temiz ve güzel sofrada bile kılı kırk yaran birbirinden uyuz yarışmacıların en çok kıl yardığı bölümü evinde yaşatmış olan *, şanssızlığı daha yemek hazırlarken buzdolabının devrilmesine ramak kalmasından anlaşılan oyuncu, pardon yarışmacı.
*bahtsız bedevi misali olabilecek bütün talihsizliklerle karşılaşmış yarışmacıdır. iyi de oldu aslında çok bilmiş'e. bildiğine de konuşur bilmediğine de. bi sus lan ne çene var .mına koyim. bir de kendisini çariçe havalarına sokması yok mu ? öyle yükseklerden bakmalar, ağırdan almalar vs vs. gördük işte seni de. kendisi ne eleştiriler yaptı, ufak bir eleştirildiği zaman da, zaten borazan olan sesini daha kalın bir tona sokarak "arkadaşım" diye başlayan karşı çıkmaları, haksız olduğunu bile bile kendini savunmaya çalışması, o muazzam ses tonu ile diğer yarışmacıları bastırması ve onlara bok atması*, verilen puanın bile çok fazla olduğunu düşündürmüştür.