dün gece itibari ile bir kez daha görüm ki esaslı bir denyodur.kendisinde bir aşağılık kompleksi olsa gerek yılmaz isimli bir yarışmacı var tüm gece onun şapka , beyaz çorabı ve karadeniz şivesi ile konuşmasıyla dalga geçtiğini sanmıştır bu ahmak adam. sürekli ne dedin anlamadım diye çemkirirken iki yanında oturan hatunlara yavşamasıda gözümden kaçmadı hani.sofraya şapka ile oturmanın çok büyük saygısızlık olduğunu söyleyen bu denyo bir önceki yarışmada evine gelen misafirleri kovmaktan beter etmiş tabir yerindeyse misafirlere kıçını dönüp tatlısını yemiştir.sonra da saygı dersi veriyor aynı denyo.karşısında ki insanı yererek kendini nimetten sayıyor.halbuki bir bok olmadığını birinin söylemesi lazım ona.ve son olarak şöyle nacizane bir tespit yapmıştır ki paylaşmadan edemem.
bu bonfile atomosferden çıkınca 7 km uzağa gidince 300 derecede 4 günde pişer.böyle de bir zekaya sahip.
siz yıllardır sözlükte atıp tutun "benim yemeğime böyle dese böyle ayar veririm. böyle kovarım." diye. adam aynılarını yapınca "görgüsüz" ilan edilsin.
makarnayı çatal bıçakla yiyen kadın, bıçaklar içeri bakmıyor diye "bu yanlış olmuş puan kırıcam" diyen insanlrın bir temsilcisi.
adını söyleyemediği yemeği yemeyen tayfa "ezogelinden başka yemek yememişsiniz hayatınızda o yüzdendir." diye ayar yiyince adam görgüsüz ilan ediliyor.
asıl görgüsüzlük, bir bok bilmediği halde her şeyi biliyor gibi davranmak ve küçücük aklıyla insanları küçük düşürmek midir? yoksa nedim gibi, bu tayfayı ayar manyağı yaparak şebeleğe çevirmek midir?
sonunda bir sözlük yazarı katılmış sanırım yarışmaya. bu kadar ayarı üst üste görmedim.
görgüsüz bir ev sahibi olup misafirlerine resmen hakaret etmiştir. restaurantındaki müşterilerinin yüzüne nasıl bakacak çok merak ediyorum. sürekli gülmesi ve etrafına sıkıntı vermesi eksilerinden ama bir tanesi de çıkıp "nedim sen götün tekisin" demedi be arkadaş. ben olsam oracıkta rezil ederdim kendisini. herif konukları değil izleyen yetmiş milyon(!)u iplemiyor. banane lan diyor. deyyus u ekber.
hem kütük kadar cahil hem de geveze. dolayısıyla hiç çekilmeyen antipatik bir tip. transandantal meditasyonun ayurveda'sını bir yerlerden duymuş havuç çorbasını o isimle yutturuyor aklınca. tdk saçmalık kelimesinin karşısında bu adamı cümle içinde kullansa yeridir.
kesmedi editi:
(bkz: yürüyen balta)
bildiğin deli.
şimdi şöyle ki, adamın yaptıkları hiç hoş değil. gerçekten. misafirler adamı protesto etmek için masadan kalktı, nedim de döndü kıçını oturdu masaya tatlısını yedi. ama şu da var; yarışmacılar zaten eleştirinin bokunu çıkarıyor. fransız asilzadeleri gibi davranmaya çalışan yapmacık karakterler, yok masa düzeninizi hiç beğenmedim, yok çatalınız 2 cm ötede kalmış, yok bardaklarınızın yeri yanlış bilmem ne diye diye bu adamı çoktan hakettiler. "makarnayı bıçakla yediniz en geri kalmış sizsiniz tebrik ediyorum" diyerek yardırmıştır. her ne kadar sinir bozucu olsa da adam bir değişik ya. psikopat ama güldürüyor. te allam ya.
yemekteyiz formatının çok fena amına koymuş, yarışmacıları da evden kaçırmış insan.
gerçek olamayacak kadar ilginç bir tip. bilemiyorum, belki de gerçektir. eğer öyleyse show tv'nin yabana atmaması gereken bir yetenek, yeni bir medya maymunu olabilecek potansiyele sahip insan.
tabii sokağa çıktığında fena dayak yiyip hastanelik olmazsa, güzel bir "kariyer" onu bekliyor.
