yemek yemeye gittiği evde hiçbir şeyi beğenmeyen, her şeye karışan, her şeye bok atan fakat ertesi gün, bir önceki günün yarışmacısına "sizinki güzeldi" diyerek iki yüzlülüğün daniskası nasıl olurmuş onu bizlere gösteren kişi.
olayı şöyle örnekleyeyim:
yasemin, hakan ve şakir arka arkaya günlerde yarıştılar ve üçü de taş kadayıf yaptı. bu çirkef dilek, hakan'ın evinde taş kadayıfı beğenmedi, ama şakir'in evine gidince hakan'ın taş kadayıfını övdü. lan var ya tam dayaklık tam!
bir de görgüsüz bu. yemeğe giderken yanında gofret ve bisküvi taşıyıp, sonra da sofrada çıkarıp yiyen bir insan bu. lan hiç mi öğretmediler sana? ayıptır kızım yapma diyenin olmadı mı? "bana hakaret etti, saygısızlık yaptı" demeyi biliyorsun bas bas. yok sofra düzeniymiş, mumuymuş, suplasıymış her bir boktan haberin var da yemeğe gittiğin yerde "aç kaldım beeeeğğğnnn!" diye böğürmenin ayıp olduğunu, öyle ev sahibinin gözünün içine baka baka yanında getirdiğin abur cuburu yemenin nasıl bir terbiyesizlik olduğunu bilmiyorsun. lan. kime diyorum ben ya. akıllı ol dilek.
canla başla çalışarak hatay'ı rezil etmeye uğraşan, yemek dolu ağzıyla konuşmaması gerektiğini öğrenememiş ama supladan, runner'dan, çatal-kaşık-bıçak düzeninden bahseden, cümle dahi kuramayan fesat insan tiplemesi.
evde de böyleyse, kocasının ömrü fazla uzun olmayacak.