üniversiteye giden kızlrımızın düştüğü durumdur, anneleri evde kızlarına kıyamaz sen otur kızım ben hallederimlerin sonunda, kızın evlilik yaşı gelir, kızımız internet çağında yetiştiği için yemek kitapları yerine interneti tercih ederler.
üniversiteyi şehir dışında kazanırsın. yurt yerine evde kalmayı tercih edince yemek yapmak da senin görevin olur. anneye gitmeden önce ne arıcam ya internet var ben ordan bakıp yaparım tarzında bir artistlenme durumu olur. annenin daha sonraları bu lafını yüzüne vurmaması için mecbur internetten bakarsın. ama yemekler çok da güzel olur.
internette yaptıkalrı yemeklerin sırlarını paylaşmaktan acayip heyecan duyan tonla amatör ahçı varken ve yüzlerce yemek sitesi bulabiliyorken oldukça olağandır.
hatta şöyle güzel bir film de var bu konu ile ilgili: julie and julia
bendeniz, tulippaa. evde ultra narsist babanne elindeki kepçeyi kimseye vermez, yılların püf noktalarını da sır gibi saklardı.. ben de yemek yapmayı evime geçince internetten öğrendim.
annenin " ona dokunma, bunu kirletme, yağı az koydun, sen bu işi beceremiceksin" şeklindeki yorumlarına maruz kalmak istemediği için yardımını istemediği,araştırmacı ruhlu takdir edilesi yazardır.
götünü devirip yatmayan, bişeyleri yapmaya çalışan bayandır. bilmemek değil öğrenmemek ayıptır diyerek taktir edilmesi gereken kişidir. bunu birileri için yapıyorsa, paha biçilemez.