yemek yapmak

    121.
  1. Devamlı yemek yapmayıp arada bir yemek yapan erkekler için stres alıcı, rahatlatıcı ve zevkli bir iş.
    13 ...
  2. 90.
  3. fazla çalışmıyorum... 8 saati bazen yarım saat geçiyor. genelde erken gittiğimi de varsayarsak 9 saat de çalıştığım oluyor.

    işten çıkıyorum, hiçbir şey yapmaya halim kalmıyor. daha ziyade canım istemiyor. galiba ertesi güne yorgun başlamaktan korkuyorum.

    eve geliyorum. bir şeyler pişiriyorum. daha basit, hemen yenebilecek, hafif. mornay, penne, tavuk falan. iyi geliyor.

    sonra masaya oturuyorum. okumaya başlıyorum. daha doğrusu aramaya... yeni bir sos, yeni bir tarif, yeni bir teknik, yeni restoranlar, daha iyi olabilecek her şey.

    bir sürü not tutuyorum. ikiye doğru hep uykum gelmiş oluyor. ama o arada yine pişirmek istiyorum.

    ertesi günü düşünüyorum... hemen başlamak istiyorum. yarısı denyo diyebileceğin bir alay adamın arasında çok sinirleneceğimi, muhtemelen tepki koymadan çözüm üreterek devam edeceğimi biliyorum. hiçbir şeye isyan edemeyeceğimi, kimseye sus artık be orospu ağızlı herif, az adam ol diyemeyeceğimi bile bile tekrar koşa koşa oraya gitmek istiyorum.

    bütün gün gelip gidecek bulaşık, öküzce kullanılıp ağzı bile kapatılmaya tenezzül edilmeyen bir sürü hazırlık, ota boka fikir beyan eden garson, pişen her türlü et ürününe usulen sormaya bile gerek görmeden dalan bulaşıkçı, kilosu yüzünden herhangi ciddi mutfakta görev alması imkansız olmasına rağmen herkese kulp takan soğukçu, burnundan kıl aldırmayan hayat okulu adamcıkları, onlarca benle hiç alakası olmayan ama sorumluluk sahibi iki dakka daha kıçını yerinden aman oynatmasın diye benim yapmam gereken iş...
    yine hepsi orda olacak.

    ama bonfileler, arborio pirinci, parmesan, roll ekmek, tavalar, kevgirler, fırın, somon, maşalar, ocak, denenecek yeni soslar... onlar da orda olacak ve ben yine onları seveceğim.

    içimde bu mutfaktaki yüz çeşit saçmalığa taşıdığım nefret yine her bir siparişe özenmeye, bir insanın boğazından geçeceğinin mutluluğu ve heyecanıyla elimden gelen en iyi şeyi yapma tutkuma dönüşecek.

    benim gibi düşünen her abi ve kardeşe yardım etmek, düşünmeyenlerin de ayılıklarını elimden geldiğince engellemeye çalışmak için savaşacağım.

    yemek yapmak muhteşem. yemek yapabilmek edinilebilir olan çok az üstün yetenekten biri.
    9 ...
  4. 1.
  5. sadece soğanı doğra bunu ekle ile olmaz yemek.yemek yapmak bir sanattır.hem lezzetli olmalı hem de göze hitap etmelidir.
    6 ...
  6. 92.
  7. 2.
  8. 96.
  9. Once goz sonra karin doymali.

    Gorsellik onemli. Renk kullanimlari, tat carpismalari bunlar degerli.
    5 ...
  10. 91.
  11. Emek verilen herşey insanda beklenti yaratır. Küçük şeylerdir fakat önemlidir. Hatırlıyorum da. eskiden keman çalardım çalmamı çok istemişti bi arkadaşım. gözlerimi kapatıp çalmaya başladım açtığımda arkadaşım telefonla konuşuyordu birininde ilgisiz olduğunu gördüm . nefret ettim. saf nefret. birdaha bu kemanın sesini duymayacaksın demiştim öyle de oldu. hep başkalarına çaldım yemeklerde çaldım ama ona birdaha keman çalmadım. yemek yapmak bazılarınız için günlük sıradan bir eylem olabilir fakat benim hayatım. bu bölümden mezun oluyorum artık. herşey bununla bağlandı hayatımda. emek verdiğim herşey gibi bu da benim emeğim sadece bir yemek değil yenilen. beğenilmek güzel şeydir. beğenilmemek de geliştirir . ama ortaya attiğin emeğin bir "hiç" görülmesini henüz kaldırabilmiş değilim. Malesef ki.tıpkı devasa bir düğün pastası yapmak ve onu olabildiğince ince detaylarla süslemek gibi sonra da onun parampaça edilmesi gibi. bizler için yemek yapmak herşeydir
    4 ...
  12. 46.
  13. her şey üniversitede başladı. ilk zamanlar makarna mı menemen mi ikilemi yaşarken ilerleyen zamanlarda el mecbur denkleme yeni oyuncular katıldı. sulu patates, et veya tavuk sote, kuru fasulye... menü gitgide zenginleşiyordu. fakat kendi kendime bir söz vermiştim; ne olursa olsun hamur yoğurmayacaktım. nihayetinde erkeğin eline hamur yakışmazdı. fakat dün o tabuyu da yıkmak zorunda kaldım. orucun verdiği açlık ve evde boş boş oturmamın verdiği cesaret birleşti ve o elim vaka yaşandı. 25 yaşında kalktım peynirli poğaça yaptım. şimdiye kadar yediğim en iyi poğaça olmadı belki ama ilk 5 te olduğu kesin. bundan sonra iflah olacağımı sanmıyorum. en iyisi bir merdane alayım. madem yapıyorum tam olsun *
    3 ...
  14. 63.
  15. Yaptığım en iyi şey. Acayip keyif alıyorum yemek yaparken. Mutfağa giriyorum 1 saatte en az 3 çeşit hazır. Babam anneminkilerden çok hep benim yaptıklarımı yemek ister. Ama yemekten çok keyif almıyorum o ayrı.
    3 ...
  16. 77.
  17. kendimi iyi hissettiren, rahatlatan ve yapmaktan keyif aldığım ender şeylerden biri. tabi pişirdikten sonra anca kuş kadar yiyebiliyorum, bu yüzden daha bir seviyorum. çünkü diğerlerine daha çok kalıyor, paylaşmayı sevmeyen biri olarak yaptığım yemeyi sunmak huzur veriyor. tadına bakıp gülümseyen insanları görmek, dünyaları yemiş kadar harika hissettiriyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük