yemeğe milli duyguları katmaktır. her zaman düşünürdüm; malzeme aynı, tarif aynı, tencere aynı ama benim yaptığım niye annemin yaptığı kadar güzel olmuyor diye. sonunda buldum. meğer sır istiklal marşıymış.
anne: korkmaaa sönmezzzz bu şafaaaak...
carriye: (ahanda geçit var diyerek sesin geldiği yöne doğru ilerler) noluyor yahu?
anne: laaardaaaa yüzen alsancaaakk...
carriye: anne?? çorba yapıyorsun sanıyordum.
anne: e ben napıyorum kızım, çorba işte.
carriye: istiklal marşı tuzu biberi herhalde anne
anne: dalga geçme benimle, fırlatırım terliği kafana.. sönmedeeeeen yurrrduumuun üstündee.
carriye: ahaha hazır ola geçtim anne, sen devam et
anne: sen benimle kafa mı buluyorsun??
carriye: yok anne ne kafası.. istiklal marşı diyorduk ahaha
iftar saati;
baba: şu mercimek çorbasına da bayılıyorum ha.. oh mis valla mis
carriye: baba lütfen, çorbayla düzgün konuş. hatta senin yerinde olsam saygı duruşuna geçerdim ahaha
baba: (anneye dönerek)hanım bu kıza geldiler galiba yine
anne: gittiklerini gördün mü sen hiç??
carriye: baba o çorba istiklal marşıyla pişti. ben hazır ola geçtim, annem söyledi. hani sevgi katarlar ya annem milli duygularını katıyor aşa ahahaha
anne: bak öyle ulu orta her yerde söyleme gebertirim seni
carriye: ne kızıyorsun anne. nene hatunum benim ahaha. (ahanda terlik geldi)
siz de annenizin yemeklerinin sırrının terem yağ olduğuna inanıyorsanız bir daha düşünün derim..
abartılmış milli duyguların tezahürüdür. yemekten önce saygı duruşu ve akabinde günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapmak üzere evin basının konuşması dinlenecektir.