hayvani bir mutfağa sahip olacak kadar zengin olup, yine de kendileri yemek yapan insanları anlatan reklam. gözler, hizmetçi, aşçı, çırak vs. falan aramıyor değil.
baba ile oğulun birbirlerine yaptıkları gıcık hareketler ile beni gıcık eden reklamdır. çocuk fırını açarken bilerek babasına çarpar. sebzeleri yıkarken musluğu paylaşamazlar. gibi. bir de birbirlerine attıkları gıcık bakışlar yok mu ulan iyi ki bi mutfağa girmişsiniz ne bu hava. reklamın sonunda da hiçbirşey olmamış gibi davranmaları. gıcık etti bu reklam beni. keşke reklamın başındaki bölümü atsalar. veya o gcıkı hareketler olmasa o zaman güzel olurdu işte. sonu çok güzel çünkü reklamın.
oyuncuların ürünün önüne geçtiği bir bosch reklamı daha. tamam reklam yalındır, güzeldir ama bosch ile ilgili pek bir şey vulmak mümkün değildir. baba-oğulun dayanışması, yemek hazırlaması gibi temalar iyi yansıtılmış ama reklamın bosch olduğu ancak en sonda anlaşılıyor. bundan önceki reklamlarında da aynı durum ön plana çıkıyordu. biraz daha ürünlere yönelik reklamlara ağırlık verseler daha başarılı olurlar diye düşünüyorum.
anneye imrendiğim reklamdır. zira hatun için hayatının iki en değerli erkeği sürpriz hazırlamaktadır. ve bomba sözcükler gelir.
annem ne şanslı kadın değil mi baba?
o bizim şansımız... bir çok kadının içini cızlatan kadirşinas lafı etmiştir baba...
aslında gayet güzel düşünülmüş, sevimli, sonu da esprili biten bosh reklamıdır. lakin erkeklerin mutfakta bu kadar temiz ve düzenli çalışma olasılığı gayet düşük olduğundan inandırıcılıktan uzaktır kanımca. mutfakta bembeyaz üstelik, breh breh breh...
- baba, kabartma tozu keki nasıl kabartır?
+ oğlum bu bosch reklamı, dr. oetker değil.
- ha, pardon. baba bu ocak nasıl bu kadar iyi pişiriyor?
+ git annene sor.