evlenince "annem neyi sevip neyi sevmediğimi biliyor. o yemeği öyle pişirirsen yemem tabii. biraz özen göster" derse tam olarak yeni tanımı ; "yan basan erkek" olacaktır.
not : iş bu entrydeki erkek konuşmasının gerçek kişi ve kurumlarla alakası yoktur. allah vermesin.
geneli diyebiliriz sanırım. etobur besleniyorlar çünkü. iki gün üst üste sebze yemeği yap, 6 ay tribe bağlar. eve yemek yiyerek gelir. oğlu olan kadın sözlük yazarlarına sesleniyorum, oğullarınıza sebze yemeğini sevdirin. bir pırasa, semizotu, ıspanak, kereviz tanısın. sebze yemeği tükettiğinde, midene oturmaz, kötü kokmazsın, kendini ağırlaşmış hissetmezsin. sağlıklı, leziz ve görüntü olarak da şahane yemeklerdir. yiyelim lütfen, yemek seçmeyelim.
hakli buldugum erkektir. sonucta insanlari birbirinden ayiran bazi seylerin olmasi gerekmekte ha illa bi yemek olacak diye bisey yok ama dusunsenize herkesin eti sevdigini o zaman etin bi anlami olmazdi ayni sey pirasa icin de gecerli yani demek istedigim biz insanlari farkli kilan dusuncelerimiz ve o dusunceler dogrultusundaki secimlerimizdir.
tesekkurler makina.
yemek seçen kız nüfusuna göre sayıları azdır. sadece sevmediği yemek yapılmayınca ortada sorun kalmayacaktır. bu kadar basit bir şey için yaygara gereksizdir. beyin bedava kullan.
annesi tarafından şımartılmış evin küçük oğludur, hani tamam herkes bazı şeyleri sevmeyebilir ama bir erkeğin o iştahla önüne gelen yemeğe mırın kırın etmesi de çok itici.
Bini yimim, şini yimim. Erkek adam dediğin karı gibi dırdır etmez, efendi efendi önündeki kaba ne konsa onu yer, iki kere de çişe çıkar.
Yalnız hanımlar lütfen iyi terbiye edin, kumu etrafa saçmasınlar. Aşıları tam olsun.