yeme gelen ilk güvercin

    2.
  1. çocukken sapanla vurup yediğim güvercin.
    0 ...
  2. 1.
  3. hep özendiğim güvercindir.
    ben köylü çocuğuyum dolayısıyla güvercini serçesi boldu. bizim evin çatısı falan yoktu. kış geldiği zaman birde insan boyunda kar yağar bizim oralara. kuşlar güvercinler artık yiyecek bir şey bulamayınca evlerin kenarlarında uçarlar annelerin dökecekleri yemek artıklarını beklerlerdi işte o günler benim çocukluğumun en güzel günleriydi. onlar yiyecek arayışıyla evlerin önlerindeki dut ağaçlarından ellerinde ekmek kuruntusu bulunan bezlerle anneleri beklerken bende hemen tarladan ekip biçtiğimiz buğday çuvallarına gider annem görmeden avuç avuç ceplerime doldururdum. sonra çıkardım dama hunharca damın dört bir tarafına saçardım o buğday tanelerini. köy güvercinleri şehir güvercinlerine benzemezler 5 metreden fazla yaklaşırsanız kaçar giderler. elinize almak imkansızdır. ben ise damın tam ortasına geçip otururdum. güvercinler 4 bir taraftaki çatılara ağaç dallarına doluşur yemlere büyük bir iştahla bakarlardı 10 dakika 20 dakika beklerdim orda hiç kımıldamadan sonra bir güvercin cesaretini toplayıp damın en köşesine konardı ve yavaş yavaş ürkekçe yemeye başlardı. onu gören diğer bir güvercin 10 saniye sonra ona bir şey olmadığını gördükten sonra o da gelirdi 2 saniye sonra bir tane daha sonra hemen 3 tane birden derken 20 dakika bir tanesi bile inmeyen o güvercin sürüsü sadece bir tanesine bakarak 30 saniyede inerdi dama damın kenarındakiler bittikçe bana yaklaşırlardı ben ise hiç kımıldamadan kardan dolayı ıslanan pantolonumu düşünmeden orda öylece beklerdim. ve onları izlerdim onlar doydukça ben mutlu olurdum ve hep o ilk inen güvercine özendim onun cesaretine hayran kaldım.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük