düşünceli erkektir. Candır bir kere. Karşıdaki kişi kendisine yemek koyarken onada koymuştur. Oda bu düşünceli davranışa karşı kendi yemek tabağını bulaşık makinesine koyar, düşüncesizlik yapmaz.
sonradan gelen edit:ne yazık ki bu gruba benim erkek kardeşim de dahil değil. ulan ''düşüncesizlik etmeyim, sadece kendime göre sucuk yapmayım.'' dedim. gittim fazlaca yaptım. dedim ''gel hadi bak sucuk yaptım ikimize.'' yedikten sonra ne bardağını, ne çatalını, ne de tabağını aldı, koydu makineye. bıraktı gitti. arkadan bağırdım ''insan bari teşekkür ederdi'' diye. dönüp bakmadı bile.
bu erkeklerden biri de benim. anne ve babanızın çalışmasının getirdiği bir alışkanlıktır. kendi işinizi kendiniz yapmanız gerekir. ömrünüz boyunca sizinle birlikte kalacaktır bu alışkanlığınız.
afedersiniz candır azdır denmiş de dayanamadım amk ben bildiğin komple masada ne varsa koyuyom yani, üstüne üstlük çamaşırı da makineye atıyom üstüne üstlük temizlik de yapıyom.
sonuç: kendimi kanatsız bir melek gibi hissetmeme neden olan başlık.
tek başına yaşamaya alışmış erkektir. hayır yani o tabak çatal, o an makineye gitmez ise bir süre sonra çöpe gidecektir ki o daha vahim bir durum oluyor.
edit: çöpe çok tabak çanak atmışlığım var ama insan bir süre sonra öğreniyor doğruyu. ayrıca eve temizlik için yardıma gelen abladan da bu konuda az laf yemedim yani. onun da etkisi oldu bu alışkanlığı edinmemde, hakkını yemeyeyim şimdi.
evli olduğu halde sürekli yapıyorsa bildiğin sığırdır. yarın öbür gün atmışken düğmeye de basar. hazır yıkanmışken dolabada dizer. aynı erkek elbiselerinide makinaya renkli renksiz ayırıp atar atmışken çalıştırır bitince de asar aa kurumuş der bide ütü yapar. yetmez yemek yapar. üstüne bide çay koyar.
nerde kaldı evliliğin kadın üzerindeki payı? çamaşır, bulaşık makinası yokken bunları elde yapan annelerimiz salak mıydı? herkez üstüne düşeni yapıcak ki evli olduğunun bir farkına varılsın.
bir tabak dizmekle ne kibar olunur ne de kadına çok büyük eziyet olur. buradaki sorun kadının kadın gibi davranmamasıdır.