sosyal medyanın insanların hayatını ele geçirdiği şu dönemde, kendini kanıtlama çabasındaki ezik, görgüsüz sığırların yaptığı şeydir. ulan insan yediği yemeği niye insanlar görsün diye koyar ki orta yere.
biz sokaklarda top oynayarak büyüdük. sokağa elinde ekmekle çıkmak ayıptı, komşu çocuğu da görür de canı çeker diye.
yediğin içtiğin sana kalsın, gördüklerini anlat derlerdi eskiler ! bu görmemiş sığırlar tam tersini yapıyorlar. gittiği yeri değil yemeği restoranı oteli anlatırlar...
inanin bana hiç anlamam bu mantığı. bana kalırsa çok yazık öyle düşüncesiz insanlara. yemek yani bu. bir gurme ya da aşçı değilsen ne gerek var niye insanlar görmek istesin senin yediğin tatlıyı? lütfen biraz düşünceye davet ediyorum. herkes sizin kadar şanslı olmayabilir. evet heryerde var fotoğrafı reklamları bu yemeklerin ama bırakında bu onların ayıbı olsun sizde bu gaflete düşmeyin.
görgüsüzlük olup olmadığı konusunda emin olmasam da kimsenin sikinde olmayan fotoğraflar paylaşmanın anlamsızlığı tartışılmaya değerdir.
nereye gittiğim, kimle olduğum, ne izlediğim, ne yediğim ya da fotoğrafım; bu yaşıma dek bir kere bile paylaşma ihtiyacı hissetmedim. insanlar bu kadar mı muhtaç ilgiye alakaya.
anlamlandıramadığım olay. Yukardaki yazar arkadaşın dediği gibi sokakta oynarken evden meyve suyu içerek aşağıya inmiştim vakti zamanında annemden duymadığım laf kalmamıştı, hava atma desen hava atma değil bi tuhaf olgudur.
adı üstünde görgüsüzlüktür. pahalı bir mekana gittiğini belli etme çabasındadır bu zavallılar. bide ben geziyorum evde oturmuyorum üstünüm mesajı verme kendini ispatlama çabasındadır zavallı. bunu daha çok evli yollu sözlük orospuları yapar. bunların fıtratı bozuk. kendini iyi göstermeye çalışıyor millete hava satma derdindeler. ama bu millet yemez bunları.
Gereksizdir sen o yemeğin fotoğrafını oraya koyarak ne elde etmek istiyorsun diye sorulmalıdır yakında before after yaparak yemek fotograflarinin yanina kakalarını koymalarindan korkuyorum sözlük.
Durum tamamen toplum kuralları ve örfü ile alakalıdır. Şuan benimsediğimiz birçok moda veya akım gibi bu da amerika veya avrupa dan ülkemize sıçramış bir akımdır. Oralarda insanların bu tarz bir hassasiyet gösterme gibi bir çabası pek yoktur. Ya sosyal devlet düzeninin fazlaca gelişmesi bu sebeple de ekmeğe dilenen insanların azlığı ki avrupa in bu durum geçerli ya da amerikadaki gibi liberal ve vahşi kapitalist anlayışın ülkeden öte bireysele indirgenerek toplumun fertlerinde de normalleşmesinden dolayı bir bencillik halinin var olmasıdır ki amerikalıların obama tarafından ortaya atılan sağlık reformu fikrine olan reaksiyonları kan dondurucu cinstendir. Sözün özü bu tarz paylaşımlar yapılması bizim gibi ekonomik dengeden yoksun ülkeler için son derece ayıptır. Empati yeteneğimizin artması dileği ile.
hayatında hiç yemek yememiş gibi her yediği yemeği istegrama atıp görgüsüzlüğün dibine tiptir.
"bok yiyin" dediğimde dinden çıktıgımı söyleyen soytarılar ve sempazitanları da buna dahildir.
Aşırı olmayacak kadar görgüsüzlüktür .
Yani padişah masası da paylaşsalar içimde bir gram ezilme olmaz zira bir tabak pilavla doyunca o masada olmak anlamsızlaşır. Karnın tok ise en iyi yemekleri bile canın çekmez.
yoksulun zaten o fotoğrafı görecek cihazı yok elinde.
Eğer varsa zaten fakir de değildir.
çoğu kişinin yaptığıdır. yemek yiyorlar facebook ta paylaşıyorlar karşıdan karşıya geçiyorlar facebook ta paylaşıyorlar sıçıyorlar yine facebookta paylaşıyorlar.
araba sürerken cd çalar, teyp, radyo * çalan şarkıyı göstermek için kamerayı dibe kadar sokarak, kısa videolarını çekip sosyal medyada paylaşma görgüsüzlüğü ile birebir olan durumdur.