yaklaşık 3 saattir aralıksız, terör eylemlerinin korna ve sloganlarla protesto edildiği cadde. az önce tüm şehitlerin ismi tek tek okunarak, yoklama yapıldı, hepsi için burada dendi.
yılbaşı akşamı bir sürü magandanın yolda korna çaldığı, kaldırımların ortasında bir sürü öküzün bira içip, anıra anıra göbek attığı. heryerde mini etekli dekolte taş kızların, kollarında öküz kılıklı erkeklerle gezdiği boktan cadde.
yol boyunca tek bir kitapçının olduğunu -best-, onda da bestsellerlar ve son çıkan kitaplar dışında pek bir şeyin satılmadığını-hakkını yemeyelim iyi şeyler de var ama- biliyor muydunuz?
bol yıldız, bol çelik, bol insan, bol bol giyim dükkanı ve fast foodcular, cafeler ve pastaneler.
bu hale gelmiştir ama yine de ankaralılar tarafından sevilir.
sen gittin ne varsa gitti senle beraber
çünkü seni sevmekle başlamıştı herşey
aşka kelepçe vurulmaz amirim, işte ellerim
başkenti ben vurdum, suçluyum
ne olduysa 7. caddede oldu amirim
mayıs'tı ağaçlar henüz çiçeğe durmuş
saatler çoktan akşam olmuştu...
bilirsin 7. caddenin delikanlilari başka olur
daha dogrusu 7. cadde başkadır da
delikanlılar ona ayak uydurur
henüz ilk voltada oltayla yanakları yırtılan
bir balık gibi kalıverdım ortada
aşk buysa, adı zehra...
üniversite yılları o zamanlar, gurbet bir yanda ağlar
sıla bır yanda anam doktor oğluna kız arar
oysa daha aç yatılıp tok kalkılan sabahlar
babam sıkıntı çekmesin diye harçlık tasaarufunda dar zamanlar
ama yiğitlik var serde
anadolu delikanlisini kim yikar
ustelik milat daha zehrayken amirim
anadolu delikanlısını kım yıkar...
ömer once doktor olacak sonra baba
zehra önce avukat olacak sonra anne
zehra'dan öncesi deli ömer
zehra'dan sonrası dert keder
aşk denen ok düşünce yüreğe
zaman toz olurmuş meğer sevilenin ayak izinde
mekan denen köz külleriyle gömülürmüş ezele
seven sevilen tek hecede aradan cıkarmış herşey sessizce...
böyle başladı işte amirim... böyle başladı...
davullar böyle, sözler böyle başladı türküye
yer sarsıldi halaydan gök indi
dünya evine giren kimdi, kimdi çıkan amirim
böyle başladı, silahlar böyle patladı...
avuç içlerine yakılan kına kan oldu içtik kana kana...
nasıl oldu anlamadık. kör değil kör değil
gözleri sonuna kadar açıktı
kurşun önce duvağına değdi zehramın
sonra duvağıni deldi doktordum ama
yetişemedim hastaneye...
bir oğlan, bir kız duşlerken
düğün gecesi toprağa verdik zehramı işte...
ne olduysa 7. caddede oldu amirim
mayıs'tı, ağaçlar henüz çiçeğe dönmüştü
saatler çoktan akşam olmuştu
ömer yine delirmiş milattan önceye dönmüştü
töre düğünde göğü vurmaksa, gök vurulmuş
zehram kandan gelinliğiyle, toprağa doymuştu...
bunu da böyle yaz amirim... bunu da böyle yaz...
aşka kelepçe vurulmaz, işte başkenti ben vurdum!
suçluyum, töreyi bu ellerle, ellerimle boğdum...
7. caddede ben ölü kalbi elinde artık serseri bir kurşun
kim olsa vurudum amirim... kim vursa ölürdüm amirim...
ününü ne tunalıya ne de arjantine kaptırmış olan caddedir. fakat şu sıralar ümitköy ve çayyolu ortamlarından dolayı kalitesi düşmekte olan ankaranın en güzel yerlerinden biridir. (bkz: ankarada yaşayan birinin gözüyle ankara)
istanbul beşiktaş'taki herhangi bir caddeden farkı yoktur.Ankaranın monotonluğun başkenti olması sebebiyle bura adını duyurmuştur.inanın ki istanbul böyle caddelerle doludur ancak hiçbiri bu kadar ünlü değildir.
(bkz: kötünün iyisi)
trafiğe kapanması sanırım felaket olur. çünkü okul-iş çıkışlarında hayli yoğun oluyor. fakat chp belirli saatlerde kapatılmasını öneriyormuş. melih gökçek neden kapatmak istiyor merak ediyorum cidden. bi de referanduma hazırlanıyor insanlara sormak için. sen önce kazık fiyatları sor bi bakalım. (bkz: akşam akşam sinirlenmek)
bir zamanlar güzelce yürüyüp gezilesi bir caddeyken şimdilerde ulus,sincan ve keciören gibi semtlerden beyaz şahinlerle son ses müzikte are you ready dinleyen kroların cirit attığı cadde
park caddesi ile farklı kulvarlarda olduğunu düşündüğüm caddedir. park caddesi tunalı ile kapışır, çünkü daha kaliteli yerlerden oluşmaktadır 2 cadde de. ama bahçeli bunların ortasıdır. en güzelidir.
turuncu lamborghini ile aklımda yer etmiş ankara'nın güzide bir caddesi. bu aracın google earthden bile gözüktüğü rivayet edilir.
bir de çok tanınmış ve şehirdeki çoğu kişi tarafından bilinen bir ferrari sahibi vardır ki bu cadde üzerinde motorun yüksek sesi yüzünden ceza yemişti gözlerimizin önünde. kişinin polisi "bak bu araba benim çocuğum gibi sen benim çocuğuma dokunursan ben de seninkine dokunurum" demesi dikkatlerden kaçmamıştı.
ayrıca belediyenin bir politikası olarak(sanırım bomba falan yerleştirilmesin diye) çöp konteynerı bulunmamaktadır sokaklarda. belli saatlerde bu cadde üzerinde tıpkı diğer caddelerde olduğu gibi çöp poşetleri üzerinden atlayarak yürünmektedir.
cadde de ne güzel olaylarla kalmış aklımda. şaştım kendime.
müdavimi olanlar ve arada gidenlerin hemen ayırdedilebileceği yardir.
müdavimi olanlar tikidir, sosyetiktir, kızları boya küpüne girmiş gibidir, erkekleri ise... bak tarif edemiyorum...
arada gidenler ise orta sınıf öğrenci kesimidir. klasik (kot- t short) giyimlerinden hemen kendilerini belli ederler.
kısıcası tiki caddedir. pahalıdır.
ilginç mekanlar bulabilirsin ama her zaman gedilmesi tavsiye edilmez
ayda bir git ki mekanları unut.