türkiye cumhuriyeti kasım 2010 dış ticaret açığıdır ve yeni rekorumuzdur.ne ilginçtir ki bundan önceki rekorda 6,5 milyar dolarla 2010 ekim ayına aittir. 9,5 milyar dolarlık ihracata karşılık 17 milyar dolarlık ithalat yapılmıştır. ihracatın ithalatı karşılama oranı 15 yıldan beri ilk defa % 60'ın altına düşmüştür. büyüme rakamları tamamen ithalata dayalı büyümedir. türkiye bu yıl geçen yıla göre % 7-8 arası büyümektedir fakat ithalat geçen yıla göre % 40 artmıştır.
işin ilginci bunu önlemek için yapılacak şey ile bunun böyle devam etmesi halinde başımıza gelecek şey iki durumda da aynıdır; devalüasyon. türk lirasının değeri kontrollü bir şekilde düşürülerek ithalat baskı altına alınacak yahut açığın böyle devam etmesi halinde türk lirası kontrolsüz bir şekilde kendiliğinden devalüe olacaktır.
acayip bir şekilde cepten yemekteyiz. bunu durdurmanın tek yolu enerji kaynağı (petrol doğal gaz)bulunmasıdır. ha birde tabi mümkün oldukça yerli mal kullanılması gerekmekte ama türk halkının tüm ihtiyaçlarının yerli malı ile karşılanması için gerekli imkanların hazırlanması gerekmektedir. tabi bunlar hemen olacak şeyler olmadığı için 2 yıl içinde yeni develüasyonumuz hayırlı olsun.
ne kadar çalışırsak çalışalım kıçımızın yamalanamayan deliğidir.
her sene en az 4-5 yeni müşteri bulmama ve ihracatı 2007'den (2009 krizinde %11,5 yaptık) beri ortalama %21 artırmamıza rağmen bu delik kapanmaz, kapanmıyor arkadaş.
o sebeple başka bir yerde de yazmıştım sözlükte; doğalgaz, petrol vs. hepsi tamam ama bizim bundan önce arge ciddiyeti içerisinde sektörel bir liderlik yapabilmemiz gerekiyor. yani yeni bir buluş, yeni ürün ya da her neyse arkadaş! işimiz petrole ve bana kaldıysa kapanmaz bu delik asla!*