adı 7 numaradır ama bana kalırsa 10 numara dizidir. ayrıca soruların çalınmasıyla kpss mağduru olduğum zamanlarda kederli ve uykusuz gecelerime tekrar bölümleriyle yoldaş olan süper dizidir de aynı zamanda.
trt de her gün bölüm bölüm beklemek yerine, internetten tüm bölümlerini oturup izlediğim dizidir. böyle şenlikli bir evden 24 saat canlı yayın yapılıyor hissi uyandırıyor her izlediğimde bünyemde.
eski haliyle geri dönse, şimdinin öle bayıla izlenilen, milletin ilah ilan edip tapındığı, bomboş ve sırf bel altı esprilerle bezenmiş sahnlerle dolu komedi dizimsilerine üç buçuk attırır.
çok komik olan bir dizi.92 bölümünü de izlemiştim geçen yaz tekrardan cd'ye çekip. receple aytenin atışmaları, sabitle vahit emminin atışmaları, haydarın saflıkları. Gerçekten güzel, bizi anımsatan bir dizi.
Haydar: Recep televizyon bozulmuş, göstermiyor.
Recep: Yayındandır emmoğlu.
Haydar: Yayımı var televizyonun.
Haydar: Sıfır bi değer değildir. Bir sayı bile değildir. Ancak başka bir sayının yanına gelince değer yaratur. tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına bi değeri yok. ille de biri olmalu. Sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalur. Sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür.
Armağan: sen ne güzel şeyler söylüyosun böyle haydar
Haydar: Biri deseki sevdamı al kendine ekle, bir ömürle çarp, sonra sonsuza eşitle, yine değeri sıfır mı olur senin için?
aramızda yedi yaş fark var. çocukken yedi yaş fark abi demek için yeter tabii. ama sonra o fark kapanıyor. ve sen bi sefer abi demiş bulunuyorsun. ve sen ona abi dediğin sürece o küçükken peşinden abi abi diye koşan sümüklü kızmışsın gibi davranıyor. büyüdüğünü fark etmiyor bile. genç kız olduğunu, duygularını, onu göremeyeceğin korkusuyla istanbul'da okul yazmaktan kaçındığını bile fark etmiyor. nişanlandığı gün tebrikler mustafa abi derken aslında intiharı düşündüğünü bile fark etmiyor. saçlarını karıştırıp ne haber asker arkadaşım diye seviyor seni.
kimse anlamasın diye duygularını nereye saklayacağını şaşırıyorsun. çünkü ailelerimiz birbirini tanıyor. biz onlar için mustafa abi ve küçük kardeş cansuyuz. başka türlüsü ne ailelerimizin ne de mustafa abi'nin aklına gelmez bile. eve o benim mustafa abim. ve hep öyle kalacak.
bugüne dek izlediğimiz sitcomlar içerisinde en iz bırakıcı olanlardan biridir. oyuncular fazlasıyla sempatik rollere bürünmüşler. türkiye'nin dörtbir yanından kopup gelen, cefakâr üniversiteli öğrenci hayatını en iyi şekilde işleyen diziydi. oyuncuların devlet tiyatrosu menşeili olması artı yön. şebnem sönmez, engin alkan ve özellikle diziye bir müddet sonra dahil olan olgun şimşek gibi ustalaşmış oyuncular ile seyre değer oldu hep.
duygu fonunda takdire şayan. zeliha karakterinin çocuk özlemini, evine kiracı olarak aldığı bu gençlerle dindirmesi, keza bu öğrencilerin (diğer kampüs hayatı konseptli dizelere ders verircesine) ay başını getirmek için izledikleri kemer sıkma süreçleri bu duygusallığa örnek teşkil ediyor.
ayten- recep sürtüşmesi, vahit ve yeğenleri arasındaki atışmalar bir zamanlar çok yardırdı. ''keşke tekrar yayınlansa'' dediğim.