finalinde, tüm yaşanan herşeyin şizofren bir ev sahibinin, karşıdaki boş eve bakıp kafasında kurduğu hayallerden ibaret olduğunu öğrendiğimiz ve ters köşeye yattığımız harikulade dizi.
dizinin ilk 13 bölümü kandillide kalan bölümleri ise arnavutköyde çekilmişti. arnavutköyde çekimin yapıldığı binayı birkaç yıl önce bulup önünde birkaç foto çekmiştim. ama bina mimarlık ofisi veya reklam ofisi olarak (tam hatırlayamadım) kullanıldığı için binaya girememiştim. bugün dizinin benim gibi büyük bir hayranı olan arkadaşımla ilk bölümlerin çekildiği kandillideki eve gittik. ev metruk bir halde. camlar kırık. bahçeye dolaşıp şöyle bir baktık ki bahçeye açılan kapılardan biri kilitli değil. biraz korkarak ve çokca sevinerek eve girdik. merdivenler, kızların odaları, haydarla recebin odası... heryeri dolaştık. malesef ev çok kötü durumda ve satılık. alan kişinin en az yüz yüz elli bin tl harcayıp adam etmesi lazım. keşke param olsada ben alsam diye düşündüm ama memur maaşı ile zor biraz *
Gücünü (çoğu mizahi ürünün olduğu gibi) dramdan alan üniversiteli 7 gencin sosyokültürel farklılıklara nasıl alıştığını ve komik hallerini anlatan 2000lerin başlarında yayımlanmış TRT dizisi. Her üniv.li izlemeli .şuanki favori dizin (bkz: Vahit emmi)
yayınlandığı dönemde ve sonrasında üniversite öğrencilerinin yaşadığı hayatı gerçeğe en yakın şekilde anlatan dizidir. karakterler oldukça orijinaldir. oyuncular bireysel olarak tek tek göze çarpmasa da bütünlük sağlanmış, izleyicinin gözünde kendisini ispatlamıştır.
keşke bu ve buna benzer diziler günümüzde de yapılsadır.
bir diziyi izlerken hem güler hem hüzünlenir mi insan. daha dün gibi tv de yeni bölümünü izlerken, şimdi zamanın kuytu köşelerinde yerini almış olduğunu hala kabullenemiyorum. ne güzel şeyler yapıyomuş insanlar o zamanlar.