haydar'ın, yağmur altında armağan'a aşkını itiraf ettiği sahne. bu sahnedeki samimiyeti en iyi dizilerde bile zor bulursunuz. çünkü bu dizi bizdendi, samimiydi.
recep'in depresyona girip köyünü özlemesi üzerine evdekilerin köy konsepti yapması. ayten bacu'nun elindeki ayran fıçısını sallaya sallaya her kelimesine gayrı eklemesi.
evden oda kiralayan tiyatro oyuncusu kadını katil sanmaları.
karışan doktor raporları yüzünden recep'in öleceğini sanması, mezar taşı yaptırmaya gitmesi. mezar taşına ise "az yaşadum müsriflik oldu." yazdırmak istemesi.
yazın tüm kızlar eve gittiğinde armağan'ın bir başına kalması, haydar'la birlikte şile'ye gitmeleri.
vahid emmü ile zelüha yengenin tanışma hikayeleri...
saymakla bitmez sanırım.
bir daha hiçbir diziden bu sıcaklığı alamayacak olmayı bilmek...
ailecek izlenen en güzel dizilerden biriydi. mutsuz oldukça hala açıp izlerim.
amanini mor goyuuuun meeeleeeer geeeeliiiiir, amanini dağlarııığ deeeleeeer geeeliiiir
acep recep
meryem ve recep'in ismini tüm dizi boyunca bir kez doğru söyleyememesi
vahit emmü
pilüçler, goçlar
müsrüflük
dağlar daşlar gurtlar guşlar gavlini dutmayanı cadılar dürtüşler*
bruce lee ve sabit daha doğrusu tarık arkın
ve tabi ki yusuf güdük
Nohta, bitti.
orjinal ve küfür olmadan yığınla güzel replikler barındırarak, akıllarda kalandır. vahit emmü internet kafesi açacaktır. dükkan satacak olan eleman; malzemesi ile dükkan, 5 tane de pc veriyoruz der, vahit emmü; pisi misi istemez, dükkan da kedü beslenmez der. swf.