yaşça kendinden büyük birine aşık olmak

    78.
  1. her erkeğin ilk 8 yılında mutlaka yaşadığı olay. öyledir heralde lan bilmiyorum. ben yaşadım. 5 yaşındaydım. lojmanlarda peder bey hazretlerinin astsubay bi arkadaşı vardı. onun karısına aşık olmuştum lan. kızıl saçlıydı ve adı sibel'di. başka da bi bok hatırlamıyorum. ha bi de kocası durumdan haberdardı benle taşak bile geçiyodu pezevenk. evimize geldiğinde yazı tura atıyordu tura gelirse karım bende kalacak yazı gelirse sana vericem diye... duygularımla oynadı gavat.
    36 ...
  2. 162.
  3. bu sanırım büyük olan taraf erkek olduğunda kaçınılmaz oluyor.

    henüz yeni üniversite öğrencisiyken yaz tatilinde yanında çalıştığım sahafa içten içe aşıktım sanırım. tabii bunu kendime itiraf etmem epeyce zor oldu. ikinci yazın sonu. çünkü itiraf demek istifa demek, istifa demek ise bir daha görememek demekti... şimdi düşününce ben bu durumu uzun bir süre kendime dahi itiraf edemezken, beni gören herkesin şıp diye anlaması mı daha kahredici yoksa, onun dükkana gelen sevgilisinin çayını tazelemek mi, bilemedim?

    onun açısından bakınca ise; sana emanet edilmiş bir genç kız ve görmemek için adeta kör olunması gereken hayranlığı...

    her iki taraf içinde çok yıpratıcı.

    bazen kitaplar okumadıklarını da öğretiyor insana.
    23 ...
  4. 148.
  5. "Keşke daha erken doğsaydım" dedirten durum.

    Kızlar için bikaç yaş çok da fark etmemektedir.
    16 ...
  6. 3.
  7. 79.
  8. akılıma bir tsm eserini getirmiştir.

    hikaye edilişine göre genç adam kendinden yaşça büyük olan keman hocasına aşık olmuştur.ilgisini anlayan hoca bu eserle genç adama gayet nazik bir şekilde mesajı vermiştir.eserin sözleri şöyledir:

    ''ben gamlı hazan, sense bahar, dinle de vazgeç
    sen kendine, kendin gibi bir taze bahar seç
    olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç
    sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç.''
    8 ...
  9. 4.
  10. 25.
  11. aşk anayasasının 34. maddesine göre yasaktır. kardeşim, adı üstünde aşk bu, neyi sorguluyorsun ? senden büyüğüne de vurulursun küçüğüne de . var mı bu illetin mantığı ?
    7 ...
  12. 8.
  13. doğal bir olaydır, kendi isteğinizle olmaz.
    7 ...
  14. 28.
  15. tam 1 sene önce düştüğüm durum. emin değilim. en az 11 ay 10 gün, en fazla da 1 sene 15 gün geçmiştir üzerinden.

    entryme başlamadan önce "lan?" sorusunun cevabını vereyim. ilk günkünden çok daha fazla seviyorum.

    ulan hatta.. neyse, söyleyeyim, yaşım 15. ama sen 16 de, az kaldı.

    ***

    üstelik internetten tanışmıştık. 14 yaşıma kadar sevgilim falan olmamıştı. bir kız vardı, o da benden uzaktı zaten. o zamanlar, "beni kimse sevmiyor ben eziğim" triplerine girmiştim. bu da, son derece sevilip sayılan popüler bir kızdı. kafama koymuştum, hayranlık gibi bir şeydi işte. cesaretimi toplayıp söylemiştim, o da kabul etmişti. 2 ay sürdü. ikimiz de sevmemiştik, öyle arkadaşça bitti. "e aylardır konuşmuyoruz, bu saatten sonra da sevgilim var demeyelim, di mi?" dedik karşılıklı, oldu bitti.

    lan yoksa iki sene mi oldu? hatırlamıyorum. 2007 sonuydu sanırım. tanıştık bir oyun vasıtasıyla. msn'de muhabbet falan ettik. o zamanlar tabi, ben 14 yaşındaydım, o da 17. internetten tanıştığım çok insan vardı, e abazandık tabi; ama hiçbirine yavşamayı dahi düşünmemiştim. ulan kız 17 yaşında! senin bulunduğun ortam ne? okulunun en büyüğüsün, 8. sınıfsın. liseli kız görünce salyaların akıyor, fakat sen daha o lise denen kurumun yanından geçememişsin. ama garip adamdım vesselam, ne bileyim; abazandım evet, ama hiç öyle karı kız hayali kurmadım. sapkınlıklarım, fantezilerim vardı hep, "rüzgar çıksın eteği açılsın!" diye bekleyen gariban bebelerden değildim. kendime yeterdim. evet, ben kendimi skerdim. neyse.

    çok muhabbet ettik. abla-kardeş gibi bağlanmıştık birbirimize. ama çok farklıydı. çok şirin gelmişti bana. üstelik benim gördüğüm, lise 3-4 öğrencileri; kızları, çok büyüklerdi. bu öyle değildi. aslında, diğer kızlardan hiçbir farkı yoktu, ama küçük gelmişti bana. belki ben fazla büyüktüm yaşım için. ona abla demedim hiçbir zaman, diyemedim. bir gün izmit'e gidecektim. o da o civardaydı. "çıkıyorum ben merak etme yokum bi hafta kadar" gibisinden, son msn iletimi yazarken numarasını verdi bana.

    mesajlaşmıştık yolda. o aralar ciddi bir psikolojik hastalığım vardı, geçelim. devamlı yardımcı oldu, orada bulunduğum süre içerisinde hep neşelendirmeye çalıştı.

    2-3 ay böyle gitti. itiraf edemedim kendime, ama aşıktım. hem de deliler gibi. olgun olduğumu söylerlerdi, ama daha sevgilisi olmamış 14 yaşındaki bir çocuk olarak; 17 yaşındaki bir kızı kendime aşık edebileceğimi, en azından devam ettirebileceğimi aklımın ucundan geçirmemiştim. bir gün yine evden ayrılacaktım. bu sefer daha batı'ya gidecektim. 12 gün yoktum, ama telefonumuz vardı; onun için kampüscellli de olmuştum hem.

    ama telefon kullanmamıza izin yoktu, belli saatler. çıkmadan hemen önce konuşmuştuk. bana hep sorardı, "sen bana aşık mısın?" diye. kızardım, "nasıl düşünebiliyorsun?" diye. o gün tekrar sordu. nasıl diyeyim. gülümseştik böyle. seni seviyorum dedi. aşıktım işte ben de. başta ikimiz de anlayamadık, alışamadık. son derece saygılıydık birbirimize karşı, her kelimeyi düşünerek söylerdik.

    rüya gibiydi. buluştuk. gördüğümde anladım ki onu sevmemişim.

    o zaman aşık oldum çünkü.

    o söylemiyor. ama benim ailem her şeyden haberdar. arkadaşlarım, ne bileyim; çevrem, biliyor durumu. onu da tanıyorlar. garipsendi elbette.

    ama çok seviyorum hala. umarım o da seviyordur.

    ***

    maşallah diyin lan.

    isteyince oluyormuş, cidden.
    8 ...
  16. 12.
  17. genellikle etrafınızdakiler aradaki yaş farkını sorar ve eğer cevap 3-4 ise,eeeh amaaan bişi değilmiş mutluluklar tepkisi ile karşılaşılır.yok eğer hatun ya da er kişi daha büyükse ne yapıyosun sen delirdin mi tepkisi alınacaktır.*bana göre yaş farkı ne olursa olsun her türlü yürür o iş.tabi karşılıklı olması önemlidir.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük