yaşlılık

    41.
  1. yaşlılık, hayat meyvelerinin olgunlaşmasıdır.
    9 ...
  2. 37.
  3. Geç dönem çocukluktur.
    Birkaç saat önce anneannemi ziyarete gittim. Zili çaldık bir süre açmadı. Yatsı namazını kılıp hemen yatıyormuş son zamanlarda, bilmiyordum; kızdım da kendime.
    Neyse Allahtan uyumamış kapıyı açtı.
    Girdik içeri, oturduk, çayı koydum, geldim içeri.
    Yüzü nurlu maviştir anneannem ama önceki ziyaretimdeki gördüğüm o dinç kadın sanki yorulmuştu hatta sanırım kendini de bırakmış.
    Beyin damarlarında biri hasar gördüğünden sorduğu veya söylediği şeyi 2 kez tekrarladı.
    içim acıdı.
    Sohbet ettikçe yüzündeki set ifadeyle oluşan kırışıklıklar yavaş yavaş azaldı.
    Mutlu oldum.
    Zaten bilirsiniz kurban olurumlar aman oranı buranı yerimler, dualar eksik olmaz; e bunları da duyunca daha da bir sevinirsiniz, sevildiğinizi bilmek de güzeldir.
    Neyse kalkma vakti gelince o yüzündeki hüzün öyle içimi parçaladı ki!
    Anneannem yine yalnızlığıyla başbaşa kaldı.
    Grip olduğumdan öpemedim de.
    Odadan zor çıktım. Öylece oturuyordu ama benim ayaklar gitmek istemedi.

    Hepimizin sonu elbette böyle olacak biliyorum. Ama ele ayağa düşürmeden, kimseye muhtaç olmadan, sevdiklerimizin de olduğu güzel yaşlılıklarımız olsun.
    5 ...
  4. 49.
  5. En kötüsü de akrabaların, arkadaşların. sevdiğin sanatçıların, yazarların vs.nin bir bir ölüp gittiğini görmek, yaşamak olmalı...
    6 ...
  6. 1.
  7. nazım hikmet'e göre "kendinden başka kimseyi sevmemek"..
    4 ...
  8. 56.
  9. Uzun ömürlü insanlar için kaçınılmaz süreç.

    Beden yaşlansa da, size itaat etmeyip rehavete meyletse de, ruh ve duygu yaşlanmaz.
    100 yaşında da aşık olabilir, paraşütle atlamak isteyebilir, dünyayı gezmek isteyebilir, everest' e tırmanma hayali kurabilirsiniz.

    Yaşlılık beden ve ruhun kıyasıya çeliştiği, birbirini üzdüğü, hayal kırıklığı yaşattıkları acımasız dönemdir Belkide.
    Göreceğiz bakalım. Yanı belki...
    Ulu Tengri izin verirse...
    4 ...
  10. 9.
  11. yüce yaradanın insanları yazarlıktan çaylaklığa geçirdiği durum. devamında silik olmak vardır.

    (bkz: hayatı sözlüğe uyarlamak)
    4 ...
  12. 77.
  13. Korktuğum şey. Kırışıklıklar, bembeyaz saçlar, kaşlar, kirpikler, lekeler... ben de yaş kabullenememe sorunu var, 20 li yaşlarımı hiç kabullenemedim.
    4 ...
  14. 62.
  15. "...Şu köşeye atılmış gazete parçası gibi buruşuktur bedenim ama o hep burada ve pürüzsüz. Günlerden benim zamanım ama diğeri bundan habersiz. Beni umursamadan geçiyor günlerim ve sadece ismini biliyorum. Bakıyorum da yüzünde ne bir kırışıklık var ne de bir bitkinlik ifadesi, umarsızca akıyor kum tanelerim bunu artık çok derinden hissediyorum. Saniye sapkınlık yok, hep uygun adım yola devam, hemen şuracıkta ki musalla taşına taşıyor beni her geçen dakikam ..."

    Pendik Sevdası ve Elvedası, R. Ö., Bursa 2011
    4 ...
  16. 3.
  17. yaşamak için bir amacın kalmaması durumu. belki de bir zamanlar o siyah takım elbiseniz ve fötr şapkanızla kalbini çaldığınız kızların ya da o muhteşem elbiseniz ve parfümüzle başını döndürdüğünüz erkeklerin, çapkın bakışların odağı olamamak bir daha! o çok giydiğiniz rengarenk elbiseyi giyememek yaşıma uygun değil diye! bir kulağınız telefonda, diğeri kapı zilinde, gözünüz yolda birilerini beklemek hep! eskisi gibi heyecan duymayı istemek. hayat boyu önce büyümek, sonra okumak, iş bulmak, sevmek, aile kurmak, çocuklarınızı yetiştirmekle geçmiş olan ömrün devamında ne var şimdi? yaşlanmayı beklemek mi? romatizmalarınız, şekeriniz ve kalbiniz yüzünden, delikanlılığınızda üçer beşer atladığınız basamakları çıkamamak, o dört duvar arasında oturmak, beklemek, beklemek, beklemek... bir yeni suret beklemek, bir yeni ses beklemek, aranmayı beklemek, önemsenmeyi beklemek, ölümü beklemek...
    4 ...
  18. 46.
  19. zaman içinde meydana gelen kırışıklıklar ve yaşlılığın ete bürünmüş hali:

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1635524/+
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük