inanamıyorum arkadaş ya! büyükannemi görüyorum, bak büyükanne diyorum. hani öyle babaanne falan değil yani. almış eline bizim cipslerden götürüyor, her bize geldiğinde. dedem, doritos manyağı ( yok yok megan fox'u nereden bilecek adam yahu ). babaannem de her seferinde ( bizi çocuk mu sanıyor bilmiyorum ), ' ne o öyle boyalı boyalı şeyler yiyosunuz siz öyle, bişeye de benzese bari' diye diye bizi soğuturdu her seferinde. ama dedemden, uzun zaman sonra öğrendik ki, biz gidince hatun löp löp götürüyormuş. yuh be babaanne, iste, sana da alalım demi. geçen de bizim alt komşu bir teyze var, ton ton bir nine. bakkala giderken yakaladı beni. dedi, '' bakkala mı çocuğum?'' evet inci teyze dedim ( nene de aslında, hani genç hissetsin diye teyze ayağı işte ). '' bana dedi şu baharat atmışlar üstüne hani böyle acılı olanlardan ama bak! ( yüzünde pis de bir sırıtmayla, 32 damak... ) hayır, yani merak ediyorum, o dişlerle onu nasıl yiyosun yani ne yapıyosun ben onu da çözemedim ki. yalıyor mu acaba? böyle nam nam nam, nam nam nam... bi de ne anlıyorlarsa yani o boyalı şeylerden. (bkz: soydur ceker boktur kokar)