Hiç cekilmezler he he diyip yanından ayrılırım. Hayat hakkında da bi bok bildikleri yok varsa yoksa tüp kuyruğu. Öğrenilecek bir şey yok onlardan öğretilecek şeyler var ama öğretemezsiniz. sabahtan akşama kadar kahvede a haber izleyip taş oynayan bir dangalak kim olacak da bana bir şey öğretecek dünyadan bihaber yaşıyor avrupayi bok içinde zannediyor, 2023'te lozan bitti sanıyor, ingilizce bilmeyen bir şahsı dünya lideri sanıyor. Hiç çekemem bunun ağız kokusunu.
Güzeldir.
Anıları yol gösterici, yaşadıkları üzücü şeyler ibret alınasıdır.
Öğütlerini dinlemek gerek.
Sizden bir ömür önde bir adım önde sevilesi çok değerli varlıklardır !
hayatı anlama açısından size bişeyler katar. ileride bende böyle olucam dersiniz içinizden. hayata dair tüm hırslarınız ve hayalleriniz bi tarafınıza kaçabilir.
Çok güzeldir. Kesinlikle tavsiye ederim. Çoğu insan bundan sıkılsada onların konuşmaya ihtiyaçları vardır. Anılarından bahsetmek hoşlarına gider ve gerçekten çok eğlencelidir. Hayatları dolu dolu geçmiş hepsinin. Tüm yaşlıların ellerinden öperim.
duruma bağlı olarak ya çok sıkıcı ya da aşırı zevkli olabilen bir aktivite. kimi buyuklerimis vardir artik cok kaliplasmis muhabbetleri yaparlar(yol yohdı paramız yohdı siz gençler hep teknoloji manyagı olmussunuz vs) ama bazi buyuklerimiz vardir gecmisteki bir seyi anlatip size bir ders cikarttirir veya enteresan noktalara deginirler. bu buyuklerimiz 24 saat anlatsa dinlenir. eger yakininizda boyle bir dede/nine yoksa musa eroglu nun youtubeya yuklenmis roportajlarini dinleyin o tadi yakalarsiniz.
Çok eğlencelidir. Anılarını anlatmayı sevdiklerinden hep geçmişe yolculuk gibi bir his bırakırlar insana.
Geçenlerde denk geldiğim bir yaşlı teyzem bana çocukluğunda amerika destekli yardım için okullarda süt tozu dağıtıldığından bahsetmişti ve "zaten keçiler inekler içinde büyüdük biz, kim bilir süt diye ne içirdiler bize?" diye söylenmişti.
Yobaz olanlarını sevmiyorum ama yumuşak dedeler teyzeler oluyor (duruşundan anlaşılır) onlarla karşılaşırsam selam veririm bir şey taşıyorlarsa alırım muhabbet açarım falan. Güzel bir şey.
sohbet etmek ikili bir eğlendir. benim yaşlı dediklerimin çoğu duymuyor, anlamıyor ya da hatırlamıyor. ne konuşacağım?
ps: arkadaşlar aranızdan biri eksilemiş... ama ben 45 yaşındayım. yaşlı dediklerim en az 70-75... sorarım size yanlış bir şey mi yazmışım... o eksileyen ibiş için ben ihtiyarım. bu gençler yaşlılara hiç anlayış göstermiyor mirim.
Bunalımdan çıkmak için yapılması ücretsiz, fakat nadir bilinen eylemlerden biridir.
yıllarca kitap okudum. çok uzun zaman boyunca hatta. ailevi şartlarımın çokta iyi olmaması yüzünden, ne öğrendiysem kitaplardan öğrendim bugüne kadar.
sonra kafamı kaldırdım ve gerçek dünyaya şöyle bir baktım: kitapların basit ve sabit kurallara göre yazılmakta olduğunu keşfettim.
ardından birçoklarının aptalca, komik ve hatta gerici bulduğu şeyi yapmaya başladım; yaşlılarla konuşmaya başladım. üniversitede, arkadaşlarımı beklerken ilk gördüğüm çınara doğru yürüdüm ve sohbet ettim kendisiyle. hep aynı şeyle başladım konuya; hikayen nedir teyze/amca? ve hep güzel şeyler öğrendim kendilerinden. kitaplardan öğrenemeyeceğim şeyler. yaşamaya kalksam bitiremeyeceğim şeyler. ve bu insanların yanından ne zaman ayrılsam hep iyi dileklerde bulunuldu bana.
demem o ki, yaşlılarla sohbet edin. onların aklının aydınlığına sorular sorun. evet kimileri bir gencin düşünebileceğinden daha zayıf fikirlere sahip olabilir. o zaman siz yaşlanın anında. siz onlara bir şeyler öğretin. düşüncenizi gülümseyerek anlatın. ve iyi gözlemleyin; o yaşta ki insanların zihnini parlattığınızda, o aydınlığın gözlerine damladığını çok çok iyi gözlemleyin.
ve sağda solda biriyle sohbet eden ve bu sohbetten tat alan birisi varsa, ona da iyi davranın. o kişinin yanına gitmesi yalnızlıktan değildir. yüksek ihtimaldir ki bunun sebebi eksik aile figürüdür. hikayesini bilmiyor olmanız da mümkündür. muhakkaktır ki, birçok şeyi kafasının içinde yaşamaktan bir an kurtulmak için, kafasındaki sesleri bir anlığına susturabilmek için o çınarın yanında almıştır soluğunu.