hayatı paylaşmanın ciddi anlamda ne manaya geldiğini bilen çiftlerdir.
babannem yaşlı, hasta bi kadın. 2006 yılında ani bir kalp kriziyle oğlunu*, ve üzerinden iki ay geçmesi sonrası acısına dayanamayan dedemin felç geçirmesiyle onu da kaybetti.
babannem, 46lı. hatta bunun dalgasını falan yaparız, doğum yılıyla dalga geçeriz öyle. henüz aşırı yaşlı olmamasına rağmen çöktü. çok acı çekti, gerçekten çok..
neyse, geldim. babaannemle nöroloji poliklinoklerinde sıra bekliyoruz. içeriden asistan kadın bağırdı.
- emine hanım.!
yanımızdaki yaşlı çiftti bunlar. kadın kalkamadı, yaşlıydı. yanında kocası vardı, emine hanımın kapı gibi. kalktı o aldı. gel eminecim dedi karısına, kadın gülümsedi. koluna girdi ve çıkış kapısına doğru ilerlediler.
zamanın gençlerindeki evlenme korkusuna anlam vermeyi zorlaştırır. Tamam şimdi free takılıyorsun, bir onla bir gün bunla, ya o bu seni ne kadar tanıyor, sana ne derece değer veriyor. insana gerçekten bir hayat arkadaşı lazım.
Bak gelmişler buraya, yaşları en az 70. Dedem 1 duble rakı istedi. Kadın ise, kadın tam bir hanımefendi, fular gibi boynuna bir şal atmış. işte sizlere gösteremiyorum.
Ben şimdi rahatsız etmeden bu çifti izleyeceğim. işte gönlümüzde yatan ilişki yav.