bazen yanılabilir. fakat yanılmaktan asla korkmamıştır da.bundan yine bir nasihat ve ders çıkarabilir.
bizse anca yanılmaktan korktuğumuz için hiçbir eylemde bulunmadan, o ertelediğimiz her planın, kurduğumuz her hayalin esiri olalım. insan bazen gitmek ister, peki neden durur? zaman hiçbir şeyi çözmüyor aksine her yükü katmerleştirip, yapılamayan her şeyin altında bırakıyor. zamana bırakmanın çözüm olduğunu kim kaktırmışsa işte insanlara en büyük kötülüğü işte o yapmış.
oğuz atay'ın da dediği gibi "zaman her şeyin ilacıysa fazlası intihara girmez mi".
tarumar büyüdüğünde bir kızılderili kabilesini ziyarete gitti. orada, aralarından en yaşlı olanını buldu ve üzerine iki litre kadar benzin dökerek yakmaya başladı. cayır cayır yanıyordu adam işte. kronometresini de takip etmeye devam ediyordu. azgın boğa, tarumara yaklaştı ve sordu: "neden sen benim dedemi yakmak?". tarumar cevap vermemişti ona. halen kronometresine bakıyordu. azgın boğa, tarumar'ı dürterek tekrar sordu "neden sen yakmak dedemi? ağzına sıçmak adamın. öldürmek onu?". tarumar bu çok konuşan azgın boğaya eliyle uzak bir köşeyi işaret ederek "siktir git buradan" dedi.
yaşlı adam söndüğünde kronometresini durdurdu ve "yaşlı bir kızılderili epey yanılabilir bir şeymiş" dedi. sonra azgın boğanın yanına gitti. azgın boğa ağlıyordu. tarumar teselli etmek için azgın boğanın omzunu okşadı ve ona dedi ki "sen de deden gibi yanılabilir olacaksın."
dağ evinde kalan bir soluk benizli kış için odun keserken bir kızılderili görür.
kızılderili bu sene çok kış olacak der. bunu duyan soluk benizli daha fazla odun kesmeye başlar.
aynı kızılderili sonraki günlerde tekrar tekrar adamı odun keserken görür ve her seferinde bu sene çok ama çok kış olacak der.
soluk benizli iyice korkmuştur. kışı nasıl atlatacağını düşündükçe daha fazla odun kesmeye başlar. birgün aynı kızılderiliyi görür ve önünü keser. burdan her geçmende bu sene çok kış olacak diyorsun nereden biliyorsun der bu kadar sert kış olacağını diye sorar.
kızılderili;
bir kızılderili atasözü der ki; beyaz adam ne kadar odun keser kış o kadar sert geçer.
kaybedenler kulübü filminde geçen diyalog. yer kadıköy, burada her şey boktan. sek vodka içiyorum ama hala içim yanmıyor. sokağa çıkmak istiyorum ama nereye gideceğimi bilmiyorum. lanet olsun hiç gece olmasa keşke. sabah gelse dışarı çıksam. burası kadıköy.