hastalıklar kişinin yaşlandığının en belirgin belirtisidir. tansiyon çıktıysa olayınız yavaş yavaş bitiyor demektir. o çıkmazsa kalp çıkar. hadi o da çıkmadı ya saçlardaki beyazlığa ne demeli. *
birkac sene once top oynadigin sokakta bugun top oynayan cocuklarin "abi su topu atar misin" diyerek toplarini istemesidir. ulan nerden abiniz oluyom ben sizin ? daha dun ben de top oynuyordum o sokakta. acaba o gunlerde de bizim topu atmasini rica ettigimiz abiler de ayni seyi dusunmus mudur ?
-daha gencim tribine bağlamak
-onlar kırışıklık değil cildim kurudu şeklinde avunmak
-yaşlılık lekelerine bayanların doğumdan kaldı onlar erkeklerinse ben onlar şeklinde yaklaşmaları
şeklindeki konuşmalarda bulunuyorsanız yaşlandınız demektir.
göz kenarlarında ve gıdı denilen bölgede oluşmaya başlamış ince çizgiler...
hayat ve ölüm karşısındaki çaresizliğin de iyiden iyiye anlaşılmaya başlandığı anlardır. *
arabaların arkasında 89/1 tertip o şimdi asker falan yazılarını görmek, ve yadsınamaz gerçeğin beyincikte yarattığı kan basıncı yükselmesi nedeniyle göz kararması baş dönmesi gibi hadiselerle bünyenin sarsılmasını takiben yanında beliren kazık kadar olmuş adamın "abi-amca şu dükkan neredeydi" sorusuyla gözlerin dolmaya başlamasının ardından eve doğru burnundan salyalar aka aka koşmaya sebebiyet veren, eve varılmasıyla birlikte ayna karşısında don paça soyunup yılların vücudunda yarattığı kırışma yağlanma sarkma ve bilimum etkilerin gözden geçirilmesinin sonunda "spora başlıyorum en azından sağlıklı yaşlanacağım" cümlesini sarfettirip geçici duygu durum bozukluğu yaratan olay.
fiziksel mi manevi mi olarak sorgulanması gereken sözcük.eğer fiziksel ise kemik erimesinin başlaması,vücudun ağır hareket etmeye başlaması,kuşun kalkma potansiyelinin günden güne düşmesi olarak sıralanabilir.manevi olarakta hangi yaş olursa olsun hiçbirşeyden bir umut beklememek bir nevi artık ölümü beklemek veya istemek olabilir.
birilerine öğüt verme ihtiyacı hissettiğiniz anlardır. ben bu sebeple öss' den sonra yaşlandığımı farkettim. resmen lise sonları karşıma alıp nutuk çekmiştim ki ben zamanında bu nutuklardan nefret ederdim.
alternatif tanım da çıktı: zamanında size yapılmasından nefret ettiğiniz şeyleri başkalarına yaptığınız anlardır, hele bir de zevk alarak yapıyorsanız.
otobüse bindiğinizde kazık kadar bir adam size yer veriyorsa, yaşlanmışsınızdır.
sizden küçükler size abi değilde amca diyorsa, yaşlanmışsınızdır.
bayramlarda el öptüğünüz kişileri daha unutmamışken, eliniz öpülüyorsa, yaşlanmışsınızdır.
eskiden yolunu bilmediğiniz hastanelerin müdavimi olmuşsanız, yaşlanmışsınızdır.
eski resimlere bakarak, sık sık iç geçiriyorsanız, yaşlanmışsınızdır.
eskiden olsa çok kızardım dediğiniz şeylere kızmıyorsanız, yaşlanmışsınızdır.
"bizim zamanımız" diye başlayan cümleler kurmaya başladıysanız, yaşlanmışsınızdır.
gençken vazgeçilmeziniz olan aynalarla düşman olduysanız, yaşlanmışsınızdır.
ve yaşlanmışsanız, ölüme daha da yaklaştınız demektir.
liseden arkadaşının eline 3 yaşındaki veledini tutuşturup"Ne kadar tatlı dimi amcası" dediği andır.
Güzel kardeşim sen daha aynı renk çorap kombinasyonu tutturupta okula geldiğin günler bir elin parmaklarını geçmez iken ne ara evlendin hangi fırsatta veled sahibi oldun.Hayat hakketten kısa yaww
yolda yürürken top oynayan çocukların yanından geçmersin. topları senin geçtiğin yere doğru ilerler.
-"amca topu atar mısın?"
cümlesiyle karşılaşırsın.
la olm 25 yaşındasın, ne amcası beheyt kendine gel. eve gidersin aynaya bakarsın, ütüsü kaçmış gömlek ve dizi biraz iz yapmış pantolonu bir daha giymezsin.
çok yaşlı gösteriyorlarmış lan. amca dedi lan, ite bak.